Bu yıl Trabzon tiyatro sezonuna hızlı giriş yapan Mizahder/ gugulumdakiler ekibiyle ''Biz bunu çok düşünmüştük'' adlı oyunları ve tiyatro üzerine söyleştik. Öncelikle kostüm ve makyajında bulunduğum ekibin tamamını sizlerin karşısına sanırım ancak sahnede çıkarabiliyoruz. Her birine ayrı ayrı, değerlendirme hakkı vermek istesem de imkanlarımız ölçüsünde söyleştik.Farklı meslekleri olan kalabalık , sıcak ve samimi ekibimizin sahnede buluştukları ortak noktaları ‘’tiyatro aşkı’’Ülkemiz şartlarına bakıp değerlendirmek gerekirse , gülmeyi unuttuğumuz ve güldürmenin de zor olduğu günümüzde Gugulumdakilerle gülebiliyorsak ve sizler gülmek için hala buluşmadıysanız oyunlarıyla buyrunuz söyleşimiz fikrinizi değiştirecektir diye düşünüyorum.Mizahder ne zamandan beri var ve bir araya gelme fikri nasıl oluştu?ADNAN TAÇ (Mizah Sanatı Derneği (Mizahder) Başkanı)Trabzon’da karikatür sanatçıları olarak yazılı basında karikatürlerimizin ve yazdıklarımızın yayınlanmaya başlandığı yıllar 1980’li yıllardır. 1981 yılından sonra aktif olarak yerel basında yer almaya başladık. Karikatürcüler Derneği’nin Trabzon Temsilciliği 1987 yılında Karikatür sanatçısı Ziya Ramoğlu tarafından açıldı. Bu çatı altında toplanan karikatürcüler olarak bizler, çalışmalarımızı başarılı bir şekilde ama sadece karikatür üzerine yaptığımız çalışmalarla 2011 yılına kadar sürdürdük. Aslında bu yıla gelinceye kadar geçen süre içerisinde mizah olgusu taşıyan diğer sanat dallarını da kapsayacak bir dernekleşme yoluna gitme fikrini de taşıyorduk.Bizler karikatür sanatçıları olarak mizahın sadece karikatürle yapılmadığını biliyorduk. Buradan yola çıkarak insanımızın hamurunda var olan, hayatı mizah ile algılayıp bir yaşam biçimi haline getiren başta Karadeniz insanı olmak üzere tüm mizah severlere hitap edebilecek bir dernek kurmaya karar verdik. Böylece görsel sanatlar, sahne sanatları ve yazım sanatı ana başlıkları altında karikatür, fotoğraf, heykel, tiyatro, sinema, fıkra, öykü, şiir, senaryo, oyun yazımı ve atma türkülerimize kadar geniş bir yelpazede mizah olgusu taşıyan sanatsal çalışmaları yapan derneğimizi 15 Eylül 2011 tarihinde kurmuş olduk.Neden Gugulumdakiler?Adnan TAÇ: Gugul, yöresel bir tanımlama kelimesidir. Karadeniz yöresinde Temel karakteri ile bütünleşen ve Temel karakterinin başından eksik etmediği bu günkü adı ile bere tarzı bir eşyanın adıdır. Karadeniz insanını tanımlayan ve Temel karakteri ile bütünleştiren “Gugul”u aklın adı olarak koyduk ve düşünceleri ile birlikte “Gugulumdakiler” şeklinde tanımladık.Trabzon’da tiyatro yapmanın zorlukları ve kolaylıkları nelerdir?Adnan TAÇ: Özetle ülkemizde sanat yapmanın kolay olmadığını söylemek zorundayım. Sanat yapmanın kolay tarafı yok ve bunun il bazında cevabı da yok. Sanatın önce devlette bir karşılığı olmalı ve devletin de sanat politikası olmalı. Eğer devletin sanat politikası varsa o zaman bunu il bazında düşünebilir zor ve kolay taraflarını tartışabilirsiniz. Bizim ülkemizin çağdaş dünyada karşılığını bulan, bildiğimiz ve kabul gören yönüyle bir sanat politikası ne yazık ki yok. Olmadığı gibi itilip kalkılması da başka bir dert. Olmayan bir sanat politikasını il bazında aramak hayalcilikten öteye gitmez. O halde mevcut şartlarda nasıl yol alırsınız sorusunu kendimize sorduğumuzda, bunun tamamen kişisel çabalarınızın ve ikili ilişkilerinizin gücüyle olduğu noktasına varırsınız. Trabzon’un bu anlamda üç temel sorunu var. Her zaman söylediğim gibi ilgisizlik, yersizlik ve parasızlık. Bunların bir tanesinin eksik olması bile yapacağınız işin sekteye uğraması için yeterli olurken bizler üçünü de bir arada yaşamaktayız. Sanat yapan çok izleyeni yok, yeri yok, ekonomik gücü yok. Trabzon’da sanat yapmak istiyorsanız kendi çabanızla ayakta durmak zorunda olduğunuzu bilerek yola çıkmalısınız. Evet biz bu işi başardık dediğiniz kriteriniz nedir?Adnan TAÇ: Başarmanın altında yatan temel algı “Yaptığınız işin hakkını verebiliyor musunuz?” ise buna gönül rahatlığı ile evet diyebilirim. Farklı kulvarlarda faaliyet gösteren derneğimizin yaptığı işleri uygulamaya yönelik olarak nitelikli buluyorum. Görsel sanatlarda, sahne sanatlarında ve yazım sanatında kendi kendine yetebilen bir kadromuz var. Kendi işimizi kendimiz görebilecek kadar bilgi ve deneyime sahip insanlardan oluşan bir derneğiz. Küçük örnekler vermek istersek; Karikatürün yıllardır Trabzon’da ki lokomotifleri, amatör tiyatronun en deneyimli, dizi ve sinema filmlerinde rol almış oyuncuları, film senaryosu ve kendi oyununu kendisi yazabilen, yönetebilen kadrosu ile farklı alanlarda başarılı işler yapıyoruz. Tiyatro alanında son üç sezondur oynadığı oyunlarla her sezonda ortalama 7 bin seyirci kapasitesine ulaşabiliyor, maddi anlamda kendine yetebiliyor ve oyuncu kadrosunu ekonomik olarak destekleyebiliyorsa, tanıtım amaçlı bilbord, raket reklamları yapabiliyor, prestij kurum ve kuruluşlardan destek alabiliyor ve her türlü tanıtım görsellerini bastırabiliyorsa Trabzon şartlarında elbette başarılıyız diyebilirim. Dernek olarak hiçbir zaman “yapmak için yapalım” anlayışıyla ve “sabun köpüğü” işlerle uğraşmadık. Başarmak, konan hedeflere ulaşmak ise buna rahatlıkla “evet” diyebilirim. Ancak biliyoruz ki teknik anlamda eksik kalan yönlerimiz vardır ve daha deneyimli olan sanatçılarımızdan ve sanat kurumlarımızdan destek almak zorundayız. Değerli sanatseverler neleri başardığımızı derneğimizin (www.mizahder.org.tr) sitesinden Facebook Sayfalarından (Mizah Sanatı Derneği, Tiyatro Gugulumdakiler, Sinema MSD Yapım / Casting) takip edebilirler. TAMER KÜÇÜK (MİZAHCI-OYUN YAZARI)Tiyatroya ne zaman ve nasıl başladınız?Tamer KÜÇÜK: Tiyatroya tesadüfen başladım 1992 yılında Trabzon’da faaliyetlerini sürdüren Öncü Tiyatrosu Uğur Mumcunun “SAKINCASIZ” adlı oyununu sahneleyecekti. Oyundaki bir karakterin tiplemesi için bana başvurdular. Bende tiplemeyi çıkardım onlara sundum.–Bunu ancak sen oynarsın dediler ve kendimi seyircinin önünde buldum . Oyunu Devlet Tiyatrosundan bir oyuncu ablamız da izlemiş ve beni o sezon oynanacak olan Haldun Taner in “AY IŞIĞINDA ŞAMATA “ oyununa aldılar. Sonra Devlet Tiyatrosunda iki oyunda daha oynadım. Sonra EST gurubuyla oyunlar ve TV lere programlar yaptım şimdi de Kurucularından olduğum Mizah Sanatı Derneğinin Gugulumdakiler TiyatrosundayımTiyatro sizin için hobimi yaşam biçimi mi?Tamer KÜÇÜK: Ben aslında kendimi Mizahçı olarak kabul ediyorum.. Karikatürle başladım yıllarca dergi, gazetelerde çizdim yazdım. Toplam karikatür alanında 13 ödülüm var. Sonra yazmaya başladım. Aslında yazma işinide karikatür çiziyormuş gibi yaptığımdan büyük zevk almaya başladım..Yani yazma hobi olarak değil yaşam biçimi de diyemeyiz.. Bence doğrusu yaşamdan parçaları yazıya dökmek diyebiliriz. Okumayı pek tercih etmeyen toplum olduğumuzdan yazdıklarımı tiyatroyla aktarabilmek adına tiyatro yapıyorum diyebilirim . İşte burada yıllardır birlikte sahneleri ve beyaz cama çıktığım takım arkadaşlarım devreye girdiler..O zamanda ortaya sanırım güzel şeyler çıktıYazdığımızı takım arkadaşlarımızla aktarmak;Dekoru,Kostümü/makyajı, Rejisi, müziği/efekti, Işığı devreye girince tabi ki güzel ve etkili oluyor.Gugulumdakiler her zaman kendi yazdığınız oyunlarımı oynayacak ?Tamer KÜÇÜK: Öyle bir kuralımız yok. Şartlar şimdilik böyle oluştuğu için kendi yazdığımız oyunları oynuyoruz. Kendimizce bir karar aldık mizah kokan oyunlar oynayacağız diye.. Hoşumuza giden bir oyun bulursak onu da değerlendirebiliriz.Oyunda kullandığınız ‘’anderun kaybanası’’ ne demek?Tamer KÜÇÜK: Çocukluğumda köyüme gittiğimde sıkça rastladığım bir kelimeydi Anderun Kaybanası.. (Gaybanası) İşe yaramayan Uğursuz kötü pis anlamında bir kelimedirTrabzon insanı size göre sanata ne kadar yakın duruyor?Tamer KÜÇÜK: Bu soruyu 15 -20 sene önce deseydiniz çok yakınında derdim. Şimdi uzakta mı derseniz. Biz şehir olarak sanatçıyı küstürdük, Sanata yakın olanları küstürdük. Bence yapacağımız çok şey var ama ilk yapılması gerekenler Önce sanatçılarımızın bu küskünlüklerini gidermek sonrada küstürülen sanatseverlerin gönlünü almaktır derim. Yoksa bu şehir hepimizin borcu var hem de ödemekle bitmeyecek kadar. ALİ KEMAL YILMAZ (Yönetmen-Oyuncu)Tiyatro sizin için hobi mi yaşam biçimi mi?ALİ KEMAL YILMAZ: Hobi diyemiyorum çünkü; hobi sadece kendinin mutlu olduğun ve kendine özel eylem ve davranışlardır. Oysa tiyatro direk toplumla ilgili ve bence büyük sorumluluğu olan hobi olarak yapılamayacak kadar önemli bir uğraş....Yaşam biçimi desem oda tam oturmuyor. Çünkü yaşamımı onunla idame etmiyorum. Kısaca Tiyatro benim için sevdiğim, önem verdiğim, mutlu olduğum, faydalı olduğuma inandığım bir sanat dalı.Sinema oyunculuğu da yapmış biri olarak sinema mı tiyatro mu ?ALİ KEMAL YILMAZ:Tabi ki Tiyatro, ama bu sinemayı sevmediğim anlamına gelmez. Hatta olaya maddi boyuttan bakınca sinema cazip gelir. Tiyatronun bir büyüsü var, direk iletişim ve göz göze temas farklılaştırıyor. Ne olursa olsun bu kulvarda biraz tanınmak biraz yol almak için sinema ve televizyonun katkısı küçümsenemez.Biz bu işi başardık diyebildiğiniz kriterleriniz nelerdir ? ALİ KEMAL YILMAZ: Ben bu işi başardım diyebilmek zor. Bunun ölçüsü benim elimde değil. Direk ulaşılan seyirci ve izleyicilerin belirleyeceği bir kriter. Zaman zaman biz bu işi galiba beceriyoruz dediğim anlar olmuyor değil. Şu an sahnelediğimiz ve Yönetmenliğini yaptığım "Biz Bunu Çok Düşündük" adlı oyunun ve önceki yıllarda sahnelediğimiz oyunların büyük seyirci kitlelerine ulaşması bir ölçü teşkil ediyor tabi. Bu işte hedefime vardım demek birazda tanınan imkanlarla alakalıdır. Zamanla bu imkanların benim ve ekip arkadaşlarım için artacağını ümit ediyorum. Bu konuda bizlere ve bölgemizde bu işle uğraşanlara sahip çıkan ve zaman zaman fırsat tanıyan bölgemizin önemli değerlerinden bütün ülkemize mal olmuş Sayın Yapımcı Yönetmen Adem KILIÇ' a Mizah Sanatı Derneği oyuncuları olarak teşekkür ediyoruz. Evet...bu sektör de başarmak için sadece yetenek ve çalışmak yetmiyor, Fırsat tanıyan yol gösteren abi diyebileceğimiz büyüklere de ihtiyaç var. Bu sadece benim için değil, herkes için geçerli. Yani benim kriterimi belli kriterler belirlediği için kriter belirleyemiyoruz.Trabzon insanı, size göre sanata ne kadar yakın?ALİ KEMAL YILMAZ: Trabzon insanının sanata yakınlığı falan söz konusu değildir. Sanatın direk içindedir. Sanatın hangi dalı olursa olsun, yeter ki yapılan sanat olsun, sanat adı altında başka şeyler olmasın. Trabzon'un sanat konusunda ne kadar ileri olduğunu Türkiye genelinde bir oranlamaya gidilirse daha iyi anlaşılacağı kanaatindeyim. Onun için yakınlığından söz etmek haksızlık olur. Sanatın her dalında yetiştirdiği değerler bunun en önemli göstergesidir. Sanatın özündedir. Bu konuda fazla lafa ve fazla mütevaziliğe de gerek yok.Anderun gaybanası nedir kendi yorumunuzla?ALİ KEMAL YILMAZ: Bu iki kelime de birbirine çok yakın anlamlar ifade etmekle birlikte birçok anlamları vardır. Birkaç örnek verirsek; bazen Anan Baban ölsün,-- Yere batasın, -Katlanılmaz,- Keşke olmasa, Ölüden arda kalanlar, gibi daha çok kullanıldıkları kelimeye göre anlam taşırlar. Genelde olumsuzluk, pişmanlık ifade ederler. Fakat Karadeniz bölgesinin farklı yerlerinde daha farklı anlamlar da taşırlar. "Ander Kalsun Sevdaluk"-" Kaldur Şu Gaybanalari Haurdan" - "Ander da Gaybana Kalasun"- "Anderun Uşaa" Anderun Kaybanasi" , gibi... KÜBRA GENÇ (Oyuncu)Tiyatro senin için ne ifade ediyor?KÜBRA GENÇ: Tiyatro sevgisi içimde oluşmaya başladığından beri gittiğim her tiyatro oyununda sahnede oynayan oyuncuların yerinde kendimi hayal ederdim, orda o sahnede kendimi oynarken düşlerdim hep. O zamanlar gerçekleşmesi çok uzak gibi görünen o hayalin şuan içindeyim. Benim için sadece bir hayal olan,tiyatro sahnesinde oynamak artık gerçek olmuştu.Keşke çok daha önce içimde yeşermeye başlasaydı bu fikir ve bende bu yönde yolumu çizseydim.Ama yine de amatör de olsa bu işi yapmaya çalışmaktan, bu işin bir parçası olmaktan çok mutluyum.Yöre kadınıyla çıkış yakaladın ve ilk oyun performansınla ödül aldın. Değişik rollerde de oynamayı düşünüyor musun? KÜBRA GENÇ: İlk oyun performansım yöre kadınını canlandırmak olmuştu. İkinci oyun performansımda canlandırdığım ‘Cansu’ karakteriyle En iyi genç yetenek ödülüne layık görüldüm. Yöre kadınından çok farklı bir karakterdi Cansu;daha şehirli daha modern,naif biri. Farklı rollerde oynamayı tabi ki isterim.Çünkü her yeni karakter kendini daha da çok geliştirmek için çok önemli bir adım.Gugulumdakiler ekibiyle olmak senin için neler ifade ediyor?KÜBRA GENÇ: Benim için büyük bir şans ve ayrıcalık bu ekipte olmak. Ekibe katıldığım ilk günden bu yana çok yol kat ettiğimi ve de ekipteki profesyonel oyuncu abilerimden çok şey öğrendiğimi düşünüyorum.Çok değerli ekip arkadaşlarım var ve en önemlisi profesyonel olarak bu işe yüreğini koyan oyuncu büyüklerim. Bana inandılar ve beni ekibe aldılar.Elimden geldiğince bu ekipte yer almaya çalışacağım çünkü onlardan öğreneceğim daha çok şey var..Hiç oynayamam dediğin bir rol var mı? KÜBRA GENÇ: Net bir cevap veremem çünkü denemediğim daha çok rol var.Ama canlandırmakta zorlanabileceğim roller olabilir.Tiyatro adına en uç hayalin nedir?KÜBRA GENÇ: Uluslararası bir tiyatro müzikalinde oynamak.Oyunun kilit kelimesi ‘Anderun Gaybanasi’ nedir?KÜBRA GENÇ: Yöremize ait bir söyleyiş. Yaşlı büyüklerimizden çokca duymuşuzdur.Genelde sinirlendiğimiz kişiye sitem etmek için kullanırız.Kızdığımızı bu şekilde belli ederiz o kişiye.Bu işi hobi olarak mı yapıyorsun? Trabzon’da özel tiyatro yapmanın zorluklarını değerlendirir misin?KÜBRA GENÇ: Asıl mesleğim Resim Öğretmenliği; gerçi şuan öğretmen adayıyım çünkü Kpss’ye hazırlanıyorum atanıp görevimi yapabilmek için. Evet bu işe hobi olarak başladım ama şuan büyük bir heyecan ve özveriyle devam etmeye çalışıyorum.İleriye dönük bir planım yok şu anda bu işle ilgili ama şartlar neyi gösterir bilemem.İyi projeler olursa devam etmeyi isterim bu yolda.Trabzon’da özel tiyatro yapmak çok meşakkatli bir iş, büyük uğraş ve fedakarlık gerektiriyor.Çünkü yöremiz insanının tiyatroya bakış açısı çok özverili değil. Büyük kurumlar için de aynı durum geçerli.En başta gelen zorluklardan biri salon bulmak.Hem prova yapmak hem de oyunları oynamak için salon bulabilmek Trabzon’daki özel tiyatroların başlıca sorunu.Tabi salon bulmakla da iş bitmiyor;bu salonlara seyirciyi çekmek de gerek.Özel tiyatroların bilet fiyatları devlet tiyatrolarındaki bilet fiyatlarından daha yüksek olduğu için tepkiye yol açabiliyor.Bu sebeple de salonları dolduracak seyirci sıkıntısı gündeme geliyor.Seçilen oyunlar da yöre insanının beğeni ve ilgisine göre belirleniyor çoğunlukla.Bu sayede oyunlara seyircinin ilgisini çekebilmek bir nebze de olsa kolaylaşıyor.Bu yörede özel tiyatro yapanlar bu işi gerçekten sevdikleri için,bu yolda mutlu oldukları ve insanlara güzel şeyler sunmayı amaçladıkları için yaparlar.Maddi anlamda büyük bir beklenti içine girip bu yola koyulmazlar;çünkü bilirler ki bu yörede özel tiyatronun beklenti getirecek büyük bir getirisi yoktur.Yaşanan zorluklar ne kadar güç olursa olsun bu işe yüreğini koyan,bu sevdaya gönül veren hiç kimseyi yolundan döndürmez.Bir tutkudur,aşktır tiyatro.Bu aşkla yola koyulduğunda zorluklar engel değildir insana…HÜSEYİN SABRİ KURTULDU (Ktü Öğretim görevlisi/ Oyuncu)Tiyatro sizin için hobi mi yaşam biçimi mi ? HÜSEYİN SABRİ KURTULDU: İlk yıllarda hobi idi fakat sonra kendini kanıtlama ve ifade etme biçimine dönüştü. Yaklaşık 25 yıldır sanatın içerisindeyim.Hiç oynayamam dediğiniz bir rol var mı?HÜSEYİN SABRİ KURTULDU: Hiç oynayamam diyebileceğim bir rol var gibi duruyor. Örneğin bir kadın karakteri oynamakta bayağı zorlanabilirim diye düşünüyorum.Tiyatro özel yaşamınızı ne kadar etkiliyor?HÜSEYİN SABRİ KURTULDU: Tiyatro özel hayatımı büyük oranda etkiliyor. İşime yansıyan olumlu etkileri var. Ses ve beden hakimiyetimi sağlamak ve kolay iletişime girmek gibi. Olumsuz etkileyen yönü ise çok uzun süren provalar ve ailem ile paylaşımımı zorlaştırması.Tiyatro adına en uç hayaliniz nedir?HÜSEYİN SABRİ KURTULDU: Tiyatro adına en uç hayalim Notre Dame' nin Kamburu'nu oynamak. Oradaki kamburu dramatik biçimde oynamak.Oyunda ki kilit cümle anderun gaybanası ne demek ?HÜSEYİN SABRİ KURTULDU: Anderun gaybanası gizlide kalmış bilinmeyen terslik anlamına geliyor. Sizin için en çok merak edilen konunun biride mesleğinizde öğrencilerinizle özellikle bu rolünüzden sonra ciddiyeti nasıl sağlıyorsunuz ?HÜSEYİN SABRİ KURTULDU: Öğrencilerim beni insan ve öğretim üyesi H.S.Kurtuldu olarak değerlendiriyor. Tabi ki sanat yönümü bilen ve beni izleyen öğrencilerim var. Fakat aramızdaki saygı ve sevgi ekseninde hiç bir sorun görünmüyor.Başardık dediğiniz kriterleriniz nedir ?HÜSEYİN SABRİ KURTULDU: Tiyatro ve sanatı Trabzon toplumuna kabul ettirdiğimizi ve toplumun yaşam parçacıklarından biri haline getirdiğimizi umuyorum ve de gelen takdir ve tebriklerden öyle olduğunu anlıyorum. ERKAN YÜCE (Oyuncu)Tiyatroya ne zaman ve nasıl başladınız?ERKAN YÜCE : Tiyatroya 2005 yılında başladım. Daha çok mizahi oyunlarda rol aldım. İlk olarak Trabzon Şehir Tiyatrosunda ‘’Barut Fıçısı’’ oyunuyla başlamamla birlikte 4 reklam filminde yer aldım. Kanal 7 ve Flaşh tv de yayınlanan ‘’Fıkralarla Türkiye’’ dizilerinde Dursun karakteriyle 30 bölüm oynadım. Devamında yakın tarihte Oflu hoca filminde rol aldım.Radyo ve tv programcılığı yanı sıra 2005 den beri aktif olarak tiyatronun içersindeyim.Gugulumdakiler ekibiyle olmak size göre nasıl ?ERKAN YÜCE : Gugulumdakiler ekibinde olmak gurur verici.Güzel bir ekip olduğumuzu düşünüyorum.Verilen her rolü oynayabilir misiniz?ERKAN YÜCE : Yönetmenimin bana verdiği ve vereceği her rolü oynayabilirim. Şunu oynayamam dediğim bir rol karşıma çıkmadı şimdiye kadar.Anderun gaybanası sizin bildiğiniz tabire göre nedir ?ERKAN YÜCE : Anderun gaybanası bizim yöremizde sıklıkla büyüklerimizden duyup ,kullandığımız ,sevimsiz anlamında tatlı sert bir eleştiri cümlesi.. ADNAN CEMİL MÜFTÜOĞLU (Oyuncu)Tiyatroya ne zaman ve nasıl başladın?ADNAN CEMİL MÜFTÜOĞLU: Okuduğum okullarda birçok tiyatro etkinliğinde görev aldım ama özel bir tiyatro olan Gugulumdakiler ekibi ile 2014 yılından beri calismaktayim.Gugulumdakiler ekibinde olmayı değerlendirir misin ?ADNAN CEMİL MÜFTÜOĞLU: Böyle bir ekiple çalışmaya başlamak benim için büyük bir şans.Her birinden tiyatro ve hayat adına çok şey öğreniyorum.Verilecek her rolü oynayabilir misin ?ADNAN CEMİL MÜFTÜOĞLU: Yeteneğim ve öğrendiklerimle birlikte neden olmasın.MURAT AŞAR (Oyuncu)Tiyatroya ne zaman nasıl başladınız ?MURAT AŞAR: 1980 yılında kültür ve Turizim müdürlüğü derneğinde başladım.Tiyatro sizde hobi mi yaşam biçimi mi ?MURAT AŞAR: Tiyatro bende hem yaşam biçimi hem hobi …Oynayamam dediğiniz rol var mıdır ?MURAT AŞAR: Hayır her rolü oynarım diye düşünüyorum.Tiyatro özel hayatınızı ne kadar etkiliyor?MURAT AŞAR: Zamanımın bir bölümünü alıyor ama seviyorum.Tiyatro adına en uç hayaliniz nedir?MURAT AŞAR: Öyle hiç hayalim olmadı . EMRE YEŞİLYURT (Reji )Tiyatro içinde ve gugulumdakiler ekibiyle olmayı değerlendirir misin ?EMRE YEŞİLYURT: Çocuk yaşımdan beri tiyatronun içinde ama perde arkasındayım.İstanbul gibi büyük bir şehirde bir çok grupla çalıştım fakat bu kadar birlik beraberlik içinde ekip olarak,hareket edip bu birlikteliği başarıya taşıyan bir ekiple daha çalışmamıştım.Teknik ekipte aldığın görevin seni korkutan bir yönü var mı?EMRE YEŞİLYURT: Reji olarak aldığım sorumlulukta en çok korktuğum ve zaman zaman yapıp farkına vardığım bir dalgınlığa gelip sahne ışık ve müzik geçişlerinde yerinde zamanında müdahale edemeyip arkadaşlarımı zor durumda bırakmaktan çok korkuyorum..Tiyatro hayatının neresinde ne kadar duruyor?EMRE YEŞİLYURT: Hayatımın bir parçası artık diyebilirim. YASEMİN İNAN (Oyuncu )Tiyatroya ne zaman nerde başladın?YASEMİN İNAN: Tiyatroya Gugulumdakiler ile başladım ve bu ilk sahne perfomansım. Gugulumdakiler ekibinde olmak sana göre nasıl bir deneyim?YASEMİN İNAN: Gugulumdakiler ekibinde olmak benim için büyük bir şans.Hiç oynayamam dediğin seni korkutan bir rol var mı aklında?YASEMİN İNAN: Oynayamam dediğim hiç bir rol yok çünkü iyi bir oyuncu olmak istiyorsan her rolü yapabilecek olman gerekiyor.Tiyatro hayatının neresinde duruyor?YASEMİN İNAN: Hep oyuncu olmak istemişimdir. bunca yıldır gittiğim her tiyatroda oyuncuların davranışlarına hareketlerine seslerine dikkat etmişimdir onlara özenerek bakmışımdır bu bir iş ve fedakarlık gerektiren bir iş. ama ben işten ziyade hobi olarak bakıyorum oyunculuğa. çünkü sahnedeyken deşarj oluyorum kendimi orada mutlu hissediyorum..
Röportaj
02 Nisan 2015 - 14:27
Güncelleme: 04 Nisan 2015 - 01:53
Trabzon'u sallayan tiyatro ekibi habercuk'a konuştu
Bu yıl Trabzon tiyatro sezonuna hızlı giriş yapan Mizahder/ Gugulumdakiler ekibiyle ''Biz bunu çok düşünmüştük'' adlı oyunları ve tiyatro üzerine söyleştik.
Röportaj
02 Nisan 2015 - 14:27
Güncelleme: 04 Nisan 2015 - 01:53
İlginizi Çekebilir