Türkiye’de etkili olan ekonomik krizin her sektöre olduğu gibi sağlık sektörüne de darbe vurduğu gelişmelerle anlaşılıyor. Birçok kamu hastanesinde görev yapan binlerce sağlık çalışanına döner sermaye katkı payları ödenmedi, bazı hastanelerde de stajyer öğrencilerin yemekleri de kaldırıldı. Dövizdeki yükseliş nedeniyle kamu ve üniversite hastanelerinde ithal tıbbi teknolojik ürün ve ilaçların temininde de çok ciddi sıkıntılar baş göstermeye başladı.HAYAT KURTARICI AMA…KTÜ Farabi Hastanesi Başhekimliği’nden Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü’ne giden yazıda, “Bölgemizin tek Aferez Merkezi olan hastanemizde, bazı hastalarda hayat kurtarıcı olarak uygulanan plazmaferez için gerekli olan, “Terapötik Aferez Seti” stoklarımızda tükenmiş olup, çıkılan tüm satın alımlara hiçbir firma teklif vermediğinden dolayı alım gerçekleştirilememiştir. Bu haliyle hastanemizde plazmaferez tedavisi yapılamamaktadır” denildi.
Haber: Sonnokta GazetesiTasarrufu sağlıkta değil, sarayda yapın Konuyla ilgili açıklama yapan CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, "Giderek derinleşen ekonomik kriz toplumu, ne yazık ki en hassas yerinden, sağlığından vuruyor" dedi. AKP Hükümetleri ve Erdoğan yönetimlerinin rant odaklı sağlık politikaları sonucu sağlık sisteminin bel kemiği olması gereken üniversite hastaneleri, iflas noktasına getirilmiştir. Bugün ülkenin doktor ihtiyacını karşılama görevini üstlenen ve araştırma niteliği bulunan İstanbul Üniversitesi ya da Ankara Üniversitesi’nden, Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne kadar hemen bütün üniversite hastaneleri iş yapamaz konuma gelmiş, getirilmiştir.
KTÜ’DEN VAHİM İSTEKBaşkentteki Gazi Üniversitesi Hastanesi, yaşamsal gerekliliği bulunan ameliyatlar dışındaki ameliyatları durdururken; Trabzon’daki Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi ise bölgedeki il ve ilçe sağlık müdürlüklerine yazı göndererek, Aferez (kan bileşenlerinin ayrıştırılması) seti bulunmadığından, plazmaferez (kan sıvısı değişimi) için hasta gönderilmemesini istedi.Yazıda, “bazı hastalarda hayat kurtarıcı olarak uygulanan plazmaferez tedavisi için gerekli olan ‘terapötik aferez seti’nin stokları tükendiği, çıkılan tüm satın alımlara hiçbir firma teklif vermemesi nedeniyle alımın gerçekleştirilmediği” belirtilmektedir.Sadece ‘aferiz seti’nde değil, ameliyatlarda kullanılan birçok medikal maddenin sağlanmasında büyük sorunlar yaşanırken, dolara bağımlı olan bu ürünlerdeki fiyat artışları hasta ve hasta yakınlarının belini bükmektedir.Hatta bazı devlet hastanelerinde yapılan çekimlerde, ilaçlar ucu ucuna yetişmekte, stoklar bitme noktasına gelmiştir. BUNUN NERESİ BAŞARI?Durum bu derece vahim noktaya giderken, sarayında şaşaa içinde yaşayan bu krizin bir numaralı sorumlusu AKP Genel Başkanı ve devletin hazinesini teslim ettiği damadı, krizin kontrol altına alındığı ve enflasyonla mücadelede başarılı olduklarını söyleyebilmektedir. Halkın gözünün için baka baka yalan söylenmekte, toplum aldatılmaktadırlar. Halkımız çarşıda pazarda, hastanede bu söylenenlerin yalan olduğunu yaşayarak görmektedir.SAĞLIKTA TASARRUF OLMAZ!Millete ‘sabredin’ diyen saray yönetimi lüksten, şatafattan vaz geçmemektedir!Ekonomik koşullar ne olursa olsun sağlıkta yaşanan sorunlar asla mazur görülemez. Hükümet her konuda tasarruf yapabilir, ancak halkın sağlığından tasarruf asla olamaz!Kışlık saraya para var, yazlık saraya da para var, ama sağlığa yok!Tasarruf yapılacaksa, önce her gün 1 Milyon 800 bin TL harcanan sarayda yapılmalıdır.ÜNİVERSİTE HASTANELERİ DESTEKLENMELİHükümet, sağlık sisteminin en önemli ayaklarından birini oluşturan üniversite hastanelerine gereken desteği vermelidir. Şehir hastaneleri ya da özel hastanelere yer açmak için üniversite hastanelerinin feda edilmesi anlayışına son verilmelidir.İnsan sağlığını ranta teslim eden, sağlığı tehlikeye atan bu çarpık anlayış derhal terk edilmelidir.Başta yaşamsal önemi olan ilaç, medikal malzeme ile ihtiyaç olunan konularda gerekli eksikleri gidermek amacıyla Sağlık Bakanlığı bünyesinde acilen bir havuz oluşturularak, devlet ya da üniversite hastanesi ayrımı yapılmadan tüm hastanelere kaynak yaratılmalıdır.
Haber: Sonnokta GazetesiTasarrufu sağlıkta değil, sarayda yapın Konuyla ilgili açıklama yapan CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, "Giderek derinleşen ekonomik kriz toplumu, ne yazık ki en hassas yerinden, sağlığından vuruyor" dedi. AKP Hükümetleri ve Erdoğan yönetimlerinin rant odaklı sağlık politikaları sonucu sağlık sisteminin bel kemiği olması gereken üniversite hastaneleri, iflas noktasına getirilmiştir. Bugün ülkenin doktor ihtiyacını karşılama görevini üstlenen ve araştırma niteliği bulunan İstanbul Üniversitesi ya da Ankara Üniversitesi’nden, Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne kadar hemen bütün üniversite hastaneleri iş yapamaz konuma gelmiş, getirilmiştir.
KTÜ’DEN VAHİM İSTEKBaşkentteki Gazi Üniversitesi Hastanesi, yaşamsal gerekliliği bulunan ameliyatlar dışındaki ameliyatları durdururken; Trabzon’daki Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi ise bölgedeki il ve ilçe sağlık müdürlüklerine yazı göndererek, Aferez (kan bileşenlerinin ayrıştırılması) seti bulunmadığından, plazmaferez (kan sıvısı değişimi) için hasta gönderilmemesini istedi.Yazıda, “bazı hastalarda hayat kurtarıcı olarak uygulanan plazmaferez tedavisi için gerekli olan ‘terapötik aferez seti’nin stokları tükendiği, çıkılan tüm satın alımlara hiçbir firma teklif vermemesi nedeniyle alımın gerçekleştirilmediği” belirtilmektedir.Sadece ‘aferiz seti’nde değil, ameliyatlarda kullanılan birçok medikal maddenin sağlanmasında büyük sorunlar yaşanırken, dolara bağımlı olan bu ürünlerdeki fiyat artışları hasta ve hasta yakınlarının belini bükmektedir.Hatta bazı devlet hastanelerinde yapılan çekimlerde, ilaçlar ucu ucuna yetişmekte, stoklar bitme noktasına gelmiştir. BUNUN NERESİ BAŞARI?Durum bu derece vahim noktaya giderken, sarayında şaşaa içinde yaşayan bu krizin bir numaralı sorumlusu AKP Genel Başkanı ve devletin hazinesini teslim ettiği damadı, krizin kontrol altına alındığı ve enflasyonla mücadelede başarılı olduklarını söyleyebilmektedir. Halkın gözünün için baka baka yalan söylenmekte, toplum aldatılmaktadırlar. Halkımız çarşıda pazarda, hastanede bu söylenenlerin yalan olduğunu yaşayarak görmektedir.SAĞLIKTA TASARRUF OLMAZ!Millete ‘sabredin’ diyen saray yönetimi lüksten, şatafattan vaz geçmemektedir!Ekonomik koşullar ne olursa olsun sağlıkta yaşanan sorunlar asla mazur görülemez. Hükümet her konuda tasarruf yapabilir, ancak halkın sağlığından tasarruf asla olamaz!Kışlık saraya para var, yazlık saraya da para var, ama sağlığa yok!Tasarruf yapılacaksa, önce her gün 1 Milyon 800 bin TL harcanan sarayda yapılmalıdır.ÜNİVERSİTE HASTANELERİ DESTEKLENMELİHükümet, sağlık sisteminin en önemli ayaklarından birini oluşturan üniversite hastanelerine gereken desteği vermelidir. Şehir hastaneleri ya da özel hastanelere yer açmak için üniversite hastanelerinin feda edilmesi anlayışına son verilmelidir.İnsan sağlığını ranta teslim eden, sağlığı tehlikeye atan bu çarpık anlayış derhal terk edilmelidir.Başta yaşamsal önemi olan ilaç, medikal malzeme ile ihtiyaç olunan konularda gerekli eksikleri gidermek amacıyla Sağlık Bakanlığı bünyesinde acilen bir havuz oluşturularak, devlet ya da üniversite hastanesi ayrımı yapılmadan tüm hastanelere kaynak yaratılmalıdır. 
