Kooperatifler bireylerin bir araya gelerek ortak sorunları olan bir alanda (bu sorun sosyal, ekonomik veya kültürel olabilir) demokratik katılım yoluyla bir amaca ulaşmalarını sağlayan bir girişim modelidir. Paylaşım, dayanışma, yardımlaşma ile sermaye karşısında rekabet edebilmenin; bulundukları bölgeyi kalkındırmanın önemli bir yoludur.
Ortaklarının tamamı veya %90 ‘ı kadın olan kooperatifler, bağlı olduğu bakanlığa bakılmaksızın, kadın kooperatifi olarak kabul edilmektedir. ”Bağlı olduğu bakanlık” dedim, çünkü ülkemizde kooperatifler üç bakanlık kapsamında faaliyet sürdürmektedir. Tarım kooperatifleri, konut kooperatifleri ve diğer kooperatifler ayrı ayrı bakanlıklara bağlıdır. Kooperatifler kanunen ticari şirket statüsündedir, yani bu kooperatifler ortakları olan kadınların işyeridir, şirketidir, ekmek kapısıdır.
Ülkemizde ilk kadın kooperatifi Düzce depremi ile gündeme geldi. Deprem sonrasında yavaş yavaş sayıları artamaya başladı. Birkaç yıl öncesine kadar 200 civarında kadın kooperatifi varken, bugün sayıları 1800’lere varmıştır. Son yıllarda, Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı’nda belirtilen “kadınlarımızın girişimcilik kabiliyetlerinin artırılması ve ekonomide bir aktör olarak yer almalarının sağlanması için kooperatifler çatısı altında örgütlenmeleri yönünde çalışmalarda bulunulması” görüşü ve 3 bakanlığın oluşturduğu protokol gereği kadın kooperatiflerinin sayıları hızla artmaktadır.
Toplumun ve bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasında, yaşam kalitesinin artmasında, üretime dayalı bir büyümenin gerçekleşmesinde, demokrasi kültürünün gelişmesinde, kadınların güçlenmesinde ve birey olabilme mücadelesinde kooperatif modelin katkıları inkar edilemez.
Kooperatifçilik tüm dünyada yaygındır ve çok başarılı örnekleri mevcuttur. Dünyaca kabul edilmiş örgütlenme biçimleri ve ilkeleri vardır. Gönüllü ve herkese açık ortaklık, demokratik kontrol, ortakların ekonomik katılımı, özerklik ve bağımsızlık, eğitim- öğretim- bilgilendirme, kooperatifler arası işbirliği ve topluma karşı sorumlu olma; sözü edilen ilkelerdir.
Kadınkooperatifleri; eğitici kurslar düzenlemek; geleneksel gıda, giyim, hediyelik eşya vb. ürünlerin üretimi ve pazarlamasını yapmak, lokanta veya kafe işletmek; engelli eğitimi- bakımı ve okul öncesi eğitimi yapmak, yurt içive yurt dışında üretimlerine yönelik fuar, şenlik, sergi, kermes vb. etkinlikler düzenlemek veya bu tür etkinliklere katılmak, ortaklarına yönelik sosyal etkinlikler düzenlemek gibi faaliyetlerde bulunarak, bulundukları bölgeyi, kadınları ve ailelerini kalkındırırlar.
Bulundukları bölgelere bu kadar katkı veren kadın kooperatifleri yerel yönetimlerden ve kamudan destek alabiliyor mu? Yerel yönetimlerden destek almak demek o belediyenin arka bahçesi durumuna gelmek demek değildir; çünkü kooperatifler bağımsız, her siyasi görüşe eşit mesafede olan kuruluşlardır. Ortaklarının farklı siyasi görüşü olabilir. Kooperatif kapısından girerken siyasi görüş şapkasının dışarıda bırakılması gerektiği kanısındayım. Kooperatifçilik tarihine baktığımızda dünyanın birçok ülkesinden önce bu alanda var olmamıza rağmen kooperatifçiliğimizin hak ettiği yerde olamamasının nedenlerinden birinin özerklik ilkesine riayet edilmemesi olduğunu düşünüyorum.
Bölgesel kalkınmada önemli olan kadın kooperatifleri için yerel yönetimlerin ve kamunun katkısı çok önemlidir. Kooperatiflerce ihtiyaç duyulan park, yeşil alan, atıl alanlar ve binaların kooperatife tahsis edilmesi veya uygun fiyatla kiralanması; belediyelerce işletilen sergi, pazar yeri, büfe, stant ve okul kantinlerinin ihalelerine kadın kooperatiflerinin girişinin kolaylaştırılması; belediye ve diğer kamu kuruluşlarının satın alacağı mal ve hizmetleri kadın kooperatiflerinin üretimlerinden temin etmeleri; gündüz bakımevi ve rehabilitasyon merkezleri ile kreşler açarak işletmelerinin kadın kooperatiflerine verilmesi; yerel yönetimlerin ve yerel idarelerin kooperatiflere sunabileceği desteklerdendir.
Kadın kooperatifleri, kadın istihdamını artırmak için gerekli ve değerli bir alandır. Kooperatiflere ve kadınlara bu değer veriliyor mu? Veren de var, vermeyen de.“Mış gibi yapmak” deyiminin çok kullanıldığı alanlardan biri. Kurulmuş kooperatiflerle ortada bırakılan kadınlar da var; gerçekten desteklenen kooperatiflerde var. Ölçüsü; o bölgedeki otoritelerin kadınların gelişimine, kadın istihdamına, bölgesel kalkınmaya, çocukların huzuruna olan duyarlılığı.
2015 yılında Trabzon’un ilk kadın kooperatifini Yomra’da kurduk. O tarihlerde Doğu Karadeniz Bölgesi’nde birkaç kooperatif daha vardı. Yola çıkış amacımız yerel değerlerimizdi. Yomra Elması, İzabella üzümü, fındık ve yerel mutfağımız. Yerel üretimlerimizden NİŞ ürünler yapmak, “Trabzon Kahvaltısı”nı marka yapmak ve Trabzon’un “Marka şehir” olmasına katkı vermek gibi amaçlarımız; bu amaçlara ulaşırken yerel üretimleri kullanmak, doğa dostu olmak, insan sağlığını ve doğayı korumak, “tüketirken türetmek” gibi de ulvi değerlerimiz vardı.
Bugün Trabzon’da 5, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 40 kadın kooperatifi var. Her birinin pazarlama, ürün geliştirme, rekabet, tanıtım, makine ve ekipman eksikliği, sermayeye ulaşma gibi bir çok sorunu var.
Mevcut sistemde, kooperatifler şirket olarak değerlendirildiği için; muhasebe, vergive defter tutma gibi yükümlülükler, fazla sermaye ayırmadan ekonomik bağımsızlıklarına kavuşmak isteyen kadınlara ağır ve zor gelmektedir. Bir kooperatifçilik uzmanı ve köklü bir kooperatifte 25 yıl görev yapmış biri olarak, kooperatiflerin şirket olarak değerlendirilmesini doğru buluyorum.
Bununla birlikte; bu yapının kadınların ekonomik durumlarına uygun olmadığını da belirtmek isterim.
Sosyal kalkınmaya da çok büyük katkı veren kadın kooperatiflerine ayrı bir statü verilerek biraz rahatlamaları sağlanabilir; çünkü bulundukları bölgelerde sosyal, ekonomik ve kültürel kalkınmaya, toplumun yarısını oluşturan kadınların ve kız çocuklarının gelişimine büyük katkı verebilecek kuruluşlardır.
Kadınların gelişimi ve ekonomik bağımsızlığına kavuşması her bir aile ve toplum için çok değerlidir. Kadının kalkınması ailenin kalkınması, ailenin kalkınması toplumun kalkınmasıdır. Bu nedenle, kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesi ve desteklenmesi çarpan etkisi çok büyük olabilecek bir projedir.
Keşke bizimde başımızda sizin ..Keşke bizimde başımızda sizin gibi biri olsaydı hocam bencil olmayan karşıya faydası o*** kendinde daha çok başkalarına yardımcı o*** ve bilgilerini paylaş bu güne kadar sizde başka kimseyi görmedim sizi tanıdığım için kendim çok şanslı his ediyorum seninle çalışmak çok isterim hocam