Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanan Trabzonspor’u tebrik ederek yazıma başlamak isterim. Her ne kadar futboldan hoşlanmayan ve futbolun kapitalist bir sektör olduğunu düşünen bir insan olsam da Trabzonspor’un Türkiye futbol camiasında biraz üvey evlat muamelesi gördüğünü ve bu durumdan üzüntü duyduğumu da itiraf etmeliyim.
Trabzonspor’un kupa kazandığını arkadaşlarımın sosyal medya paylaşımlarından gördüm. Baştada söylediğim gibi futbol sevmesem de tam sevinecek gibi oldum ki, Ağaoğlu’nun akıllara kazınan fotoğrafıyla karşılaştım. Ağaoğlu son dakikada atılan gol karşısında sevincini ve Alanyaspor’a karşı öfkesini dev bir küfür hareketiyle yaşıyordu. Ve taraftarların çoğu da bu fotoğraftan haz alarak bu kareyi hikayelerinde “gururla” paylaşıyorlardı!
Ben de Ağaoğlu’nun küfür hareketi içeren karesini hikayeme “rüküş bir davranış” olarak nitelendirip, eleştirerek ekledim. Bu notumu okuyan pek çok aydın arkadaşım bana katıldı, pek çok takipçim beni haklı bulup paylaştıkları küfürlü görseli kaldırdı, bir kaç genç ve sempatizan takipçim ise Ağaoğlu’nun küfürlü hareket yapmasının haklı bir davranış olduğunu ifade etti. Meğer daha önce de Alanyasporlu yöneticiler Trabzonsporlu yöneticilere küfür etmiler. Bu durumda Ağaoğlu hareket çekmekte haklı mıdır? Küfüre küfürle mi karşılık verilir? Küfüre küfürle, harekete hareketle, tacize tacizle, şiddete şiddetle karşılık vermek haklı bir davranış mıdır? Kısas üzerine kurulu bir sistemle mi yaşıyoruz biz? Modern ve aydın insan kavramına ne oldu? Cinayete cinayetle, tecavüze tecavüzle mi karşılık verilmeli? Ahlak kavramına ne oldu?
Topluma mal olmuş, yaşını başını almış, milyonlarca kişi tarafından izlenen ve takip edilen herkesin davranışlarına dikkat etmesi gerekmektedir. Nerede üniveriste mezunu futbolcuların oynadığı, saygı ve ahlak dolu, örnek Anadolu takımı Trabzonspor, nerede son otuz yıllık Trabzonspor. Nerede kültür sanat şehri, en çok okuyan şehir, vatana hizmet eden ünlü sanatçı, eğitimci, sağlıkçı yetiştiren örnek şehir Trabzon, nerede son yirmi yıllık Trabzon...
Değerli okurlar, basit bir küfür hareketi deyip geçemeyeceğim. O zaman bizler boşuna mı yıllardır dernek faaliyetleri yürütüyoryuz? Toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan, şiddete karşı duran çalışmaları, eylemleri boşuna mı yapıyoruz? Elinizi vicdanınıza koyun, takkenizi önünüze alın bir düşünün lütfen.
İDRAK ve AHLAK
“Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlak da bu işe yardım eder. Zeka ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zeka ve kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik, aynı zamanda ahlaklısını severim” Mustafa Kemal Atatürk
Sevgi ve saygılarımla...