Dünyaca ünlü kültür sanat festivallerinin düzenleniyor olması ne kadar güzel değil mi? Dünyanın her yerinden insanlar akın akın bu festivallere katılmak için can atıyorlar. Servetlerini ortaya koyuyorlar. Son günlerde de gündemimizin ortasına oturan festival Coachella 2018’den bahsetmesek olmazdı.
1999’da ilki düzenlenmiş olsa da özellikle 2012’den bu yana oldukça ün kazanan Coachella’nın (ki ben ilk önce Şokella gibi bir şey sanmıştım) talep görmesi pek hoş. Diğer yandan, bizim ülkemizin özenti ve sonradan görme ünlüleri müzik festivali mantığını yanlış anlamış olsa gerek ki, sudan çıkmış balık misali, hayatlarında ilk kez festival görmüşler misali, Coachella budalası oldular.
Tamam anladık, siz ülkemizi beğenmiyorsunuz, buradaki hayranlarınız ve kazandığınız paralar sizi kesmiyor, ama sırf bir Amerikan yapımcı, yatırımcı sizi keşfetsin diye de bu kadar çırpınmak olur mu? Allah’tan iki memeniz, bir avuç mabadınız var, koydunuz ortaya, attınız kendinizi Coachella festivaline. Yakışıyor mu hiç? Yakışır tabii. Bana mı yakışacak bu davranışlar, size yakışacak. Kenarın dilberi olup, sonradan bir yerlere gelen kişiler için kendini paralarcasına sergilemek çok normal. Bununla ilgili pek güzel atasözlerimiz var, mesela ‘eşeğe altın semer vursan, eşek yine eşek!’. Bir de şu var, ‘dağdan inme, dinden dönme, sonradan görme insandan korkacaksın!’ . Türevleri mevcut böyle sözlerin. Hepsi de sanki bizim ünlüler için söylenmiş.
Yukarıda da bahsettiğim gibi, ülkemizden verdiğimiz ‘festival göçü’nü oluşturan kişiler, aslında sanat için değil, kendilerini birilerine beğendirmek için gidiyorlar böyle organizasyonlara.
Sorsan hepsi vatanını, milletini, ülkesini, hayranlarını çok sever, onlara taparcasına sanat icra etmek ister. Hiç inandırıcı değil. Neden bizim ülkemizde bir Düden Şelalesi Festivali, bir Sümela Vadi Festivali, bir Boğazlar ve Adalar Festivali yok? Var olan festivallerimiz neden dünya çapında ünlü değil? Durun ben söyleyeyim, Hande Erçel’e sorun bakalım, Üzüm Festivali’ne katılır mı? Katılırsa ne kadar para ister? Demet Akalın’a sormayın bile, ona paramız yetmez. Tarkan zaten nirvanaya erdi ya, halkla işi olmaz, asla bedava iş yapmaz.
İşte bu nedenlerden ötürü bizim festivallerimiz dünyaca ünlü olamaz. Çünkü kendi starlarımız katılmıyor festivallere. Beğenmiyorlar yerli işleri. Aslında kendilerini beğenmiyorlar, farkında değiller. Bizim starlarımız ve onların hayranları bu kafayla giderse, daha çok Coachella budalası olur, Amerikan organizasyonlara imreniriz…
Sevgi ve saygılarımla…