Programım çokça dolu olduğundan ve gündüz kuşağını takip edecek gibi bir vaktim olmadığından magazin haberlerinden geri kalıyorum. Malumunuz, Kanal D ekranlarında Dört Kadın Zamanı isimli bir sabah programı yayına başladı. Kanal D, Nursel Ergin’nin başarılı programlarının ekrana vedasının ardından gündüz kuşağını doldurma konusunda zorluk çekiyor...
Sosyal medyada gezinirken gördüm ki, Hande Ataizi ve Eylül (soyismini bilmiyorum, sosyal medya fenomeni olan bir hanım), bir de tam olarak titrinin ne olduğunu bilmediğim Seda isminde bir hanım, Banu Alkan’ın taklidini yapıyorlar. Sinema hayatını, oyunculuk kabiliyetini eleştirmeye çalışıyorlar. Starların taklitlerini yapmak çok doğaldır. Taklit de bir sanattır kendi içerisinde. Fakat yapılan taklit haddinden fazla alay içeriyorsa orada dur derler adama. Bu üç hanımın yaptığı gibi kendileri hakkında seviyesiz ve hadsiz eleştirilerde bulunmayacağım. Gerçeklerle yanıt verelim… Ben anlatayım, aradaki farkı siz yorumlayın…
Sevgili Hande, Eylül, ve Seda; sizin alay etmeye ve yermeye çalıştığınız stara bir bakalım kimmiş…
Banu Alkan, Türk Sineması’nda defalarca ödül almış, başrol olarak 42 tane film üretmiş bir aktristtir.
Sinema hayatına adım attığı, Kadir İnanır ile başrol paylaştığı ilk filminde, duayen yönetmen Şerif Gören ile çalışmıştır.
Sinema kariyerinin ardından yaptığı albümlerle yine en çok konuşulan star olmuştur; zaten şarkıcılık iddiası ile değil, show-girl olarak ekranlarda varlığını sürdürmüştür.
Halen katıldığı her programı reyting sıralamasında en üste taşıyacak kadar yüksek şöhrete sahiptir.
Seda Hanım ne üretmiş, ne ürün ortaya koymuş? Eylül desek daha yeni sosyal medya vasıtasıyla ün kazanmış bir insan, yılların starına dil uzatma özgüvenine hayran kaldım! Hande Hanım da yaş itibariyle Banu Alkan’la aynı dönem sayılır. Banu Alkan’ın 42 film ürettiği yerde Ataizi’nin tuvalet camına sıkışma videosundan başka akılda kalan bir üretimini hatırlamıyorum.
Güzelliği, seksiliği ve dişiliği ile ekranda milyonları kendine aşık etse de, özel hayatında Banu Alkan’ın kalbine yalnızca iki erkeğin girdiğini biliyor muydunuz?
Yeşil Çam’da Türkan Şoray-Rüçhan Adlı kültü vardır. Yani başarılı bir aktristi destekleyen güçlü bir erkek durumu. Türkan Şoray’ı yaratan kişi Rüçhan Adlı’dır. Fakat biliyor muydunuz, Şoray, 2012 yılında piyasaya sunulan Sinemam ve Ben isimli otobiyografik kitabında Rüçhan Adlı’dan bahsetmemiştir bile!
Banu Alkan ise senelerdir heryerde, “Banu Alkan’ı yaratan adam Gürbüz Hanif’tir” der ve minnetini sunar. Gürbüz Bey’i anarken gözleri dolar, her daim anısına sahip çıkar. Banu Alkan böyle bir aşk ve gönül insanıdır.
Hande Ataizi’nin kaç kez evlenip boşandığından, kaç kişiyle ilişki yaşadığından bahsetmeyeceğim. Seda Hanım’ı ise ilişkilere yaptığı depresif yorumlarla tanıyoruz. Özellikle Selin Ciğerci’ye yönelik yaptığı, ‘bunun bile koca bulduğu yerde, ben evlenemedim’ gibi seviyesiz yorumu hatırlıyorsunuzdur.
Banu Alkan’ın sıfır estetikli oluşu…
Evet yanlış duymadınız, Alkan’ın dişlerinden tırnağına kadar herşeyi doğaldır. Ne bir botox, ne bir dolgu… Türkiye’de starlar içinde doğal olan, doğal kalan tek kişi odur… Ataizi’nin estetiklerinden bahsetmeye gerek yok tabii…
Evet sevgili Hande, Eylül ve Seda hanımefendiler, umarım bu yazım sizleri biraz düşünmeye sevkeder. Herkes herkesi eleştirebilir, ama belli ölçülerde…
Değerli okurlar, magazin yazmadığım için kızıyordunuz, işte yeri geldi yazdım. Yazımı bir kıssadan hisse ile tamamlamak isterim. Mevlana’ya sormuşlar, ‘o kadar okursun, o kadar yazarsın, ne bilirsin?’ Mevlana yanıtlamış, ‘HADDİMİ BİLİRİM’…