Yazan birisi olarak, yazan insanlar hakkında birkaç şey söylemesem olmazdı.
E zaten uzakta da olsam Trabzon gazetecileri bir biçimde gözümün önünde olunca ve son zamanlardaki zıplamalarını görünce bunu yapmak elbette kaçınılmaz oldu.
Yaklaşık 15 yıl radyo programcılığı yaptıktan sonra, sevgili dostum aynı zamanda yazarı olduğum sitenin sahibi Elif Çavuş’tan gelen teklifle yazma hikâyem başlamış oldu. Uzun bir süre kendimi ‘’YAZAR’’ olarak tanıtmaktan kaçındım.
Sonuçta bu bir uzmanlık alanı ve akşam yatıp sabah kalkınca buna sahip olamıyorsun. Yazmaya ilk başladığım zamanlarda kendi kendime şunu dedim.
-Mademki bu işi yapacaksın, üzerinde çalış eğitimini al, daha fazla araştır ve oku. Gerçekten eski yazılarımla sonrakiler arasındaki farkı görünce, artık vasıflarımın arasına yazarlığı da eklemem gerektiğini anladım. Elbette daha kat etmem gereken çok yol var ve bunun için yoğun olarak çalışmaya devam ediyorum.
Bu işte başarılı olan, hatta duayen diye adlandırabileceğimiz insanlardan tek bir şey öğrenebilmek için ciddi çaba sarf ediyorum.
Son yıllarda ülkenin hemen her yerinde olduğu gibi Trabzon’da da internet gazeteciliği hızla gelişti. İnsanlar artık gazete almak yerine bilgisayarlarından, cep telefonlarından anında haber okumayı daha çok tercih ediyorlar.
Zaten basın yayın anlamında birçok Anadolu kentine göre çok daha gelişmiş olan ilimizde, hakkını vererek uzun zamandır var olan İnternet Haber siteleri olduğu gibi, mantar gibi türeyen yeni yetmeler de var. Yeni yetme deyimini en çok:‘’ Cin olmadan adam çarpmaya çalışanlar ve şark cambazları” için kullanırız.
Geçenlerde okuduğum bir makalede sevgili YAZAR(!) ilkokul çocuğunun dahi yapmayacağı imla hatalarını yaparken, şiveyle yazmayı da başarmış! Tebrikler(!) belli ki yazdıklarını Redakte ‘’ Bir kitap veya metni gözden geçirerek basıma hazır hale getirmek’’ edecek bir üst merci yok.
Zaten bu yeni arkadaşların merci olarak adlandırabilecekleri bir yer olduğunu da sanmıyorum. Kendi yağlarında kavruluyorlar. Olsun o da iyidir. Düşe kalka öğrenirler. Umarım arada bir kalkabilirler de.
Habercilik önemli bir iştir. Vakıf olmadığın konular hakkında demeç verip okuru yönlendirmek ciddi bir sorumluluk ister. Örneğin ben; spordan anlamadığım gibi ilgi de duymam.
Bu yüzden bugüne kadar bununla alakalı hiçbir şey yazmadım, bundan sonra da yazacağımı sanmıyorum. Ben bunu yaparken, habercilikten, hatta ve hatta haberden anlamayan kişiler neden Haberleri eleştiren yazılar yazarlar ki? Düz hadsizlik! Önce öğren, sonra uygula ve kendini ispat et, sonra da yaz! İşte o zaman sana saygıda kusur edersek, kullan kılıçtan keskin kalemini kes sesimizi!
15 yıllık basın hayatımda birlikte çalışma fırsatı bulduğum ve ne yazık ki bulamadığım ve hatta bunun için de çok üzüldüğüm Trabzon’un muhteşem yazarları var ve onların önünde saygıyla eğiliyorum. Umarım uzun yıllar daha bu sektöre ve şehrimize hizmetlerinizle gururlanırız.
Bundan uzun bir süre önce “ –Mış Gibi Sanat Evi” başlıklı yazım yayınlandıktan hemen sonra bir sürü telefon, mesaj ve e-mail aldım. Bir kısmı tebrik, bir kısmı tehdit, bir kısmı da küfür ve hakaret içerikliydi.
Büyük ihtimalle bu yazıdan sonra da aynı şeylerle karşılaşacağım.
Hepsi kabulüm; ama tek bir isteğim var, yazım kurallarına riayet edin, aksi halde komik olduğunuz kadar, sinir bozucu da oluyorsunuz. Saygılar.