Sevmek sevilmek, aşık olmak güzel şey vesselam. Ama sonu her zaman mutlu bitmiyor. Öyle ya da böyle sebeplerle ayrıklar bazen kaçınılmaz son oluyor. Benim de birçok ayrılığım oldu hemen hepsi saygı çerçevesi içinde olmuştur. Aksi bir durum varsa lütfen bunu karşı taraf düşünsün.
Ayrılıklar her zaman zordur. Anne çocuğunu ilk kez okula gönderdiğin de bile ağlıyorsa. Âşık olduğunuz birini hayatınızdan çıkartmak çok daha zordur. Ayrılıklarda eş dost arkadaş desteği önemli bir yere sahip olsa da, en çok sarıldığımız şeylerden bir tanesi şüphesiz şarkılardır. Ayrılık döneminde seçtiğini şarkılar ilişkinizin niteliğini de ortaya koyuyor. Ne kadar ekmek o kadar köfte yani. Ayrılık sebebiniz de önemli. Şimdi sizi aldatan birisi için ‘’Sezen Aksu’dan Gitme dur ne olursun’’ diye devam eden şarkı yerine’’ İsmail YK’dan Allah belanı versin’’ şarkısını dinlemeniz daha muhtemel. Veya iki taraflı bir çekişmenin sonunda Demet Akalın’dan Herkes hak ettiği gibi yaşıyor şarkısı da manidar olabilir.
İlişkinin niteliği demişken, bunu biraz açayım. Her ilişkiniz aynı şekilde yaşanmaz. En nihayetinde karşınızdaki kişi aynı değildir. Bu yüzden yoğurdu yeme şeklinizde farklı oluyor. Bazı insanlar ilişkilerine daha çok sarılır. Üzerinize titrer. İnce giyinme, yemeğini yedin mi, orası ıslak oraya basma gibi telkinlerde bulunur. Bunların yanı sıra sevgisini size göstermekten de çekinmez. Öper, koklar, dokunur, arar, mesajlar çeker, ani sürprizler yapar. Ama genelde böyle hassas insanların karşısına ‘’öküz’’ diye tabir ettiğimiz kişiler çıkar. (burada bir cinsiyet gözetmedim, teşbihte öküz cinsiyetsiz bir varlık) Elbette zamanla hislerinin ve çabasının karşılığını alamayan kişi yorulur ve ayrılık çanları çalmaya başlar. Bu sırada yardımcı oyunculuktan, başrole zıplayan öküzümüz kendini kuzu gibi göstermek ister ama ruhunda olmadığı için ne yapsa faydasızdır. Asıl amacı ilişkiyi kurtarmak değildir elbette. Burada ki amaç şudur. ‘’Kimse bir hayranını kaybetmek istemez’’ iş işten geçmiştir artık en iyisi güzel bir şarkı seçip yas tutmak.
Bazı zamanlarda da mecburi ayrılılar vardır. Toplumsal baskılar, sınıfsal ayrılıklar, uzaklıklar vs. bu durumlarda ayrılıklar daha zor olsa da bir teşbihle ilişkinin herhangi bir ferdini yermenin manası olmuyor el mahkum. O zaman bu arkadaşlara da ‘’Ayna grubundan Severek ayrılanlar’’ şarkısını armağan etmek lazım.
Bazı ilişkiler de her zaman yüktür. Atsan atılmaz satsan satılmaz. Seviyor musun yoksa sadece bir alışkanlık mı ikilemine düştüğün ilişki biçimlerinde karar vermek çok daha zordur. Ya onun gibisini bulamazsam sorusu hep kafanı kurcalar. Bu durumda yapılacak en iyi şey de ayrılmaktır. Her iki taraf için de zaman kaybına gerek yok. Genelde bu ayrılıklarda iki tarafın da rahatlama hissi büyük olduğu için acıklı şarkılar yerine ‘’Belkıs Akkale’den İlvanlım’’ türküsü eğlenceli olacaktır.
Hayatımda bir tek ayrılık şarkısını unutmam ve her dinlediğimde aynı acıyla içimde kalmaya devam edecektir. O da ‘’Yonca Lodi’den Sana bir şey olmasındır’’ Geri kalan hüzünlü şarkılarım gel geç ilişkilerimin yansımasıdır. Bazen de sırf gereksiz vakit geçirdiğiniz kişiyle şarkınızı söyler diye, bir sanatçıyı çıkartırsınız hayatınızdan. Bunu da yapmışlığım var. Ben Trabzon’luyum. Gözüm döndüğünde pire yüzünden yorgan yakarım.
Örnekleri çoğaltabiliriz, şarkıları da. Umarım aşkınız daimi olur da ayrılık şarkılarını seçmek zorunda kalmazsınız. Bu yazının bana yazılmasında ilham veren ‘’Gökhan Tepe’nin Günahın bende’’ şarkısını açıp dinleyin. İyi niyetli ayrılıklarınıza benden armağan olsun. Saygılar.