Baştan söyleyelim.
AK Parti'nin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak belirlediği Van Valisi Murat Zorluoğlu ile hiç bir zorumuz yok.
Gayet de başarılı ve kariyerli bir isim.
Hem Van'daki dostlarımızla, hem de Çaykara'daki dostlarımızla yaptığımız istişareler sonucunda Murat Zorluoğlu'nun çok sevilen bir isim olduğu kanaatine vardık.
Eşi Sevcan Hanım da bilindik belediye başkanlarının eşleri gibi öyle kenarda köşede eşinin gölgesinde duran bir kadın değil. O da çok aktif bir kadın. Van'da şehrin bütün dinamikleriyle iletişimi olan ve çalışmalara destek veren bir kadın.
Zorluoğlu çifti inşallah bu özellikleriyle Trabzon için bir şans olarak değerlendirilir.
Mesele Zorluoğlu meselesi değil.
Eleştirilerimiz bu minvalde değil.
Mesele Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üç dönemdir Trabzon'dan o kadar isim ortaya çıkmasına rağmen dışarıdan aday gösterme tercihidir.
Yine bir aday dayatma durumu söz konusu.
"Ben böyle uygun gördüm, siz onu seveceksiniz ve seçeceksiniz" emrivakisi...
"Nasıl olsa Trabzon bende, istediğim ismi seçerler" özgüveni...
Aday adaylarının düşürüldüğü duruma bakar mısınız?
Resmen "Siz de kim oluyorsunuz?" muamelesi...
Temayülmüş o da ne?
Gerçekten tuhaf ötesi bir durumla karşı karşıyayız.
"Trabzon'dan çıkan isimler olsa ne olacak, dışarıdan gelen isim olsa ne olacak? Zihniyet aynı. Gelen aynı, giden aynı" gibi bir değerlendirmemiz yok!
Trabzon'dan çıkan isimler arasından birisi olsa bir kere şehrin sorunlarına adapte olmak, şehri tanımak için bir iki-üç sene vakit kaybetmeyecek.
Kendini tanıtmak, şehri tanımak için özel çaba sarfetmeyecekti.
Berber Yusuf'un, esnaf Ahmet'in, köydeki Fatma nenenin sorunlarını bilecekti.
Yukarıdan yönetilse bile, Trabzon halkının telefonlarına bakmadığında gönül koyabilecek bir iletişiminin olduğunu bilecek mecbur bakacaktı.
Hem Büyükşehir adayı Murat Zorluoğlu için de çok zor bir durum değil mi?
Şapkadan çıkan tavşan misali, kırgınlarla dolu bir teşkilatın içinde, Çaykaralı olmasına rağmen ayarlarını, şifrelerini, sokaklarını, insanlarını bilmediği bir şehre kendini kabul ettirmesi...
"Trabzon'un kaybedecek vakti yok" diye bas bas bağırıyoruz.
Yani kendi teşkilatını dinlemeyen genel merkezi, Trabzon basınını neden dinlesin değil mi?
Peki, bizi dinlemeyeni biz neden dinliyoruz?
Herkes kendi rantının peşine düşmüş, görüyoruz ne vahim durumumuz.
Böyle dayatmalarla yönetilmeye çalışılan Trabzon'un çantada keklik olarak görülmesi bir Trabzonlu olarak bizi rahatsız ediyor.
Sizi rahatsız etmiyor mu?
Tercih edilmeden, layık görülen Murat Zorluoğlu'na güvenmekten başka çare yok.
İnşallah hepimizi şaşırtır.
***
Ahmet Metin Genç'i Yedirmeyiz!
AK Parti Büyükşehir adayını belirledikten sonra gözler Ortahisar'a çevrildi. Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, temayülde büyükşehir için dahi adı ilk sıralarda geçen isim.
Fakat şu anda Ahmet Metin Genç'in Ortahisar'a aday gösterilmeyeceği yerine Ergin Aydın'ın gösterileceği konuşuluyor.
Trabzon ne konuşursa konuşsun, yukarıya ses gitmiyor.
Bunu büyükşehirde gördük.
Ortahisar'da da görme ihtimalimiz yüksek.
Sosyal medyada ve teşkilatta, belediyede ve sokakta "Ahmet Metin Genç'i yedirmeyiz" kampanyası yürütülüyor. Ortahisar'da Ahmet Metin Genç gösterilmez ve hatta Ergin Aydın da gösterilmez yine dışarıdan bir isim getirilirse şaşırır mıyız?
Kendilerinin dahi şaşırmayacağını düşünüyoruz.
***
CHP'de çaresizlik mi? Fırtına öncesi sessizlik mi?
Gelelim CHP'ye...
Yukarıda saydığımız handikaplar CHP için tarihi fırsat.
Yani "Trabzon öyle değil, böyle yönetilir" diyebilecek bir çok doneye sahipler.
CHP'de bir sürü kulis var, fakat müthiş bir sessizlik de hakim.
Bu sessizlik "Çaresizliğin sessizliği mi?" yoksa "Fırtına öncesi sessizlik mi?" bekleyip göreceğiz.
İYİ Parti ile ittifak yapılacak mı?
İYİ Parti Büyükşehir adayını tanıttı. CHP büyükşehire aday çıkarmayabilir mi? CHP büyükşehirde İYİ Parti'yi, İYİ Parti Ortahisar'da CHP'yi mi destekleyecek?
Haftaya belli olur.
***
Volkan Abi formülü tutar mı?
CHP Genel Merkezi Volkan Canalioğlu'nun ikna edilmesini istiyor. Fakat Volkan abi küskünleri oynuyor. Haklı olabilir. Herkesin haklı olduğu noktalar var.
Fakat şu an küskünlük ve kırgınlık zamanı değil.
Bunu her karşılaştığımızda söyledik.
Seçilir ya da seçilmez elini taşın altına koyması hem seçmen hem de teşkilat tarafından bekleniyor.
AK Parti adaylarını belirlerken "Volkan abi gibi bir aday" diyorsa, vatandaş, "Volkan abi bile daha iyiydi" diyorsa, Volkan Canalioğlu'nun da "Abi" sıfatına uygun hareket etmesi ve ağabeyliğini yapması gerekir kanaatindeyiz.