Trabzon tarihsel ve stratejik konumu gereği her dönem bölgenin hatta ülkenin en önemli illerinden biri olmuştur. Trabzon’da kurulan Trabzon devleti Bizans’ın ve Roma’nın tamamlayıcısı olarak kurulmuştur. Aynı şekilde Fatih Sultan Mehmet Trabzon’u fethederken İstanbul’un fethini tamamlamayı hedeflemiştir. Cumhuriyet kurulurken de Milli Mücadele’nin ilk başladığı yer olarak bilinir.
Sovyetler dağıldığında bundan ilk Trabzon etkilenmiştir, Araplar ve İranlılar dışa açıldığında bundan ilk Trabzon etkilenmiştir. Maalesef ki tüm bunlarda Trabzon hep hazırlıksız yakalanmıştır. Ya siyasiler durumu anlayana kadar iş işten geçmiş ya da bürokrasi uyumu zaman almıştır.
Şimdi Trabzon’un önünde tarihi bir fırsat daha gelmiştir. Turizm konusunda çok şükür herkes duyarlı ancak işi organize edecek yeterlilik ve organizasyon kabiliyeti maalesef yok. Bizde işler “Kervan yolda dizilir” mantığıyla yapılıyor.
Trabzon’un Bakanı Sülmeyman Soylu’nun konuya karşı çok duyarlı olması büyük bir avantaj olsa da doğru bilgilendirilip bilgilendirilmedi konusunda şüphelerimiz var.
Biz buraya yazalım da belki Sayın Bakanın kulağına birileri fısıldar. Bilinmelidir ki; Trabzon’da hangi alanda yatırım olursa olsun öncelikli olarak Güney Çevre Yolu uzun vadede ise Erzincan demiryolu ve Batum bağlantısı olmadan Trabzon’un sınıf atlaması imkansızdır.
Trabzon’da halen para akıtılan ve şehre fayda-maliyet açısından bakıldığında ölü bir yatırım olan Kanuni Bulvarı yerine bugün Güney Çevre Yolu yapılsaydı şehrin kaderi değişirdi. Kanuni Bulvarı'nda yapılan ise yeni yapılmış apartmanları, siteleri yıkıp vatandaşa sıcak para vermek ve balon bir nakit akışı sağlamaktır. Maalesef Trabzon uzun zamandır vizyonsuz ve günübirlik politikalarla yamalı bir şehir haline getirildi.
TURİZMİNİ SADECE ARAPLAR ÜZERİNE KURMAK...
Geçtiğimiz yıllarda Arap ülkeleri vatandaşlarına turizm teşviki veriyordu.
"Bu, bu şehirlere giderseniz, masraflarınızın yarıdan fazlasını karşılayacağız" deniyordu. Bu yıl devlet bu hibeyi kaldırdı. Bu yıl bu nedenle eskiye oranla turist sayısı düşecek...
Biz ne yapıyoruz?
Geri dönüşü olmayan bir yola sokuyoruz Trabzon'u.
Kent kimliğini hiçe sayarak nerede ne zaman patlayacağı belli olmayan Arap turizmi ile Trabzon'u Arap şehri haline getirecek adımlar atıyoruz, pervasızca.
Tüm yatırımlar Arap turizmi öngörülerek yapılıyor.
Araplar İngilizce öğrenme çabasındayken (ki hemen hemen gelen turistlerin hepsi İngilizce biliyor) biz Arapça kurslarına akın ediyoruz.
Planlamalar, yatırımlar, programlar hep Arap kültürüne yönelik.
Turisit gelir, yer, içer, konaklar ve gider...
Şehir kimliğini dönüştürmez, değiştirmez.
Buna izin verilmez.
Bugün Araplar gelir, yarın İtalyanlar, İngilizler, Amerikalılar, Ruslar vs...
Biz Trabzon'un geleceğini Arap turistlere göre şekillendirirsek, kültürünü dahi değiştirmeye kalkarsak, ileride bir gün mutlaka patlayacağını öngördüğümüz Arap turizmi sadece kendisini değil, Trabzon'u da bitirir.
Araplar para bırakırken, bu şehirden neler alıp götürdüğüne de iyi bakmak lazım...
UYDURUK TARİHÇİLER VE BELEDİYELER
Türkiye’nin gündemine oturan uyduruk tarihçilerin bazıları daha birkaç ay önce Trabzon’da belediyelerin misafiri olarak getirilmiş ve konferans verdirtilmişti. Biz o zaman belediyeleri uyarıp bu tür kafayı sıyırmış Rıza Nur’dan öğrendiklerine 1’e 5 katarak ünlenen ve ne olduğu belli olmayan Kadir Mısırlıoğlu’nun prim yapması sebebiyle türeyen Mustafa Armağan ve benzeri kötü niyetli olduğu açıkça belli olan Mustafa Armağan ve benzeri çakma tarihçileri getirmeyin demiştik.
Haklılığımız bugün çok net anlaşıldı diye düşünüyoruz. Trabzon’daki belediyeler kültür sanat etkinliklerinde siyasi değil bilimsel davranmalı. O zaman da söyledik şimdi de söylüyoruz. İyi niyetle bir etkinlik yapmak istiyor ve fikir bulamıyorsanız bilenlere danışın. KTÜ’de ve Trabzon’da kültür sanat anlamında, tarihçilik anlamında o kadar yetkin insanlar var ki bunları dinleyin ve hata yapmayın.
Örneğin önümüzdeki günlerde Trabzon’da bir Pontos Çalıştayı yapılacak. Pontus Çalıştayı 15 Mayıs Pazartesi günü, KTÜ Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi'nde ve alanında birçok uzman hoca burada olacak. Trabzon’da yapılacaksa böyle etkinlikler yapılmalı ve hangi siyasi görüşten olursa olsun herkesin katkı vermesi sağlanmalı.
DEMİRTAŞ’IN İKİ ÇIKIŞI VE TEPKİLER
Trabzon’da zaman zaman yaptığı çıkışlarla bilinen AK Parti İl Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Demirtaş yaptığı iki çıkışla gündem oldu. Birkaç gün önce Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Gökhan Bali’ye yönelik sosyal medyadan ağır eleştiriler yapan Demirtaş şu ifadeleri kullandı:
“Biz siyasetçiler elimizden geldiği kadar insanlara hizmet etmeye çalışıyoruz. Bizler de günün akşamına kadar insanların dertlerini dinliyoruz ama o insanlara ters cevaplar vermiyoruz. Gecenin 2’sinde vatandaşın akar problem derdini nasıl dinliyorsam, sen de beni sabırla dinleyeceksin ve sesini yükseltmeyeceksin Osman Gökan Bali. Yükseltirsen karşılığını alırsın, siyasetçiyle böyle konuşanın vatandaşla nasıl konuştuğunu düşünemiyorum. Bizler de sabırla dinlediğimiz insanların problemlerini sizlere aktarıyoruz, bir nevi aranızda köprü vazifesi görüyoruz. Size gönderdiğimiz insanı misafirim var deyip görüşmeden geri gönderemezsiniz. 2 dakikada olsa o insanın derdini dinlemelisiniz, şayet bu insanlar sizi çok bunaltıyorsa koltuğu işgal etmenin bir anlamı yok”
Demirtaş’ın bu tepkisi konuşulurken önceki gün de İŞKUR vasıtasıyla iş arayanları kendi işyerinde çalışmaya davet etmesi ve bu davet sırasındaki üslubu tepki çekti. Yanlış anlamalar üzerine paylaşımını düzelten Demirtaş’a kendi partisinden de eleştiriler geldi. AK Partili Nedim Tiryaki de yaptığı paylaşımla Demirtaş’a tepki gösterdi ve sert ifadeler kullandı.
Görünen o ki AK Parti’de yeni yönetimler oluşuncaya kadar daha kazan kaynayacak.