İmamoğlu'nun gücü nereden geliyor?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Trabzonlu hemşehrimiz Ekrem İmamoğlu, Trabzon, Gümüşhane, Bayburt ve Erzurum illerini ziyaret etti.

Herkes şunu konuşuyor;

‘Ziyaretlerin asıl amacı neydi?’

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir nabız yoklama mıydı?

Trabzon’da basın toplantısı yaptı, Özkan Sümer’in kabrini ziyaret etti, Gümüşhane’de okul yaptırıyor tamam da, Bayburt ve Erzurum’a neden gitti?

Tüm ziyaretlerin temelinden siyasi bir çıkarım yapılmaya çalışılıyor…

Bugün Türkiye’nin en merak edilen sorusu ‘Cumhurbaşkanı adayı mı, değil mi?’ sorusu…

Elbette bu tür çıkarımların yapılması kadar doğal bir şey olamaz.

Çünkü konjonktürün Başkan Ekrem İmamoğlu’na haklı olarak yüklediği bir çok misyon var, halkın büyük beklentisi var, umut arayışı var, özlemleri var…

Trabzon’a gelişinden, Erzurum’dan İstanbul’a gidene kadar programını bire bir takip eden bir gazeteci olarak şunu net olarak söyleyebilirim ki; bu ziyaretler siyasi değil, insani ziyaretlerdi…

Ekrem İmamoğlu, cenaze törenine katılamadığı çok sevdiği Özkan Hocası’na ve yine hayatını kaybeden çalışma arkadaşı Mustafa Canlı’ya vefasını göstermek istedi.

Çok yakın zamanda “Ufuk Çizgisindeki Adam Özkan Sümer” adlı Özkan Sümer ismini gelecek nesillere taşıyacak önemli bir eser hazırlatmıştı Sayın İmamoğlu ve yönetiminde çalıştığı Özkan Sümer’in anıt mezarını yaptırmak da ailesinin de izniyle Başkan İmamoğlu’na nasip oldu.

Kaya gibi adam Özkan Sümer’in içindeki cevherin ortaya çıkışını sembolize eden anıt mezar, büyük anlamlar taşıyor…

Sümer ile İmamoğlu arasında ne kadar kuvvetli bir bağın olduğunu “Ufuk Çizgisindeki Adam Özkan Sümer” kitabında Özkan Sümer’i anlattığı yazısından anlamak mümkün…

Kitapta, yılbaşı gecesinde aralarında geçen telefon görüşmesini paylaşan Başkan İmamoğlu, Özkan Sümer’in “Yeni yılını kutlamak için aradım. Yeni yıla girerken aklıma ümitlenmek geldi. Ümitlenmek deyince de aklıma sen geldin, seni aradım” sözlerinden duyduğu onuru ve bu düşüncelere layık olmaya çalışacağını ifade ediyor…

Trabzon’a gelir gelmez Trabzon basını ile bir araya gelen Başkan İmamoğlu, bu toplantıda Türk futboluna damga vurmuş, Trabzonspor’un efsane ismi Özkan Sümer’in kıymetini bilmeyen Trabzon’a sitemini iletmekten de geri kalmadı.

“Bu kadar değerli bir insanın bu dünyadan göçü böyle olmamalıydı, inşallah başkalarına bu yapılmaz. Yapamadık, başaramadık” dedi.

İSTAÇ Genel Müdürü Mustafa Canlı adına Gümüşhane’de İBB tarafından yaptırılacak Bilim Sanat Merkezi Okulu'nun tanıtım törenine katılan Başkan İmamoğlu, burada da çok anlamlı mesajlar verdi.

İmamoğlu, duygularını, “Sevgili Müzeyyen ablamız, kıymetli Emre, Elif ve Ebru… Bence sizi, dolu dolu teselli edecek olan yüzlerce çocuk olacak burada. Onlara baktığınızda, babanızın hala hizmet elinin burada olduğunu düşünün. Onun için ne kadar gurur duysanız babanızla, kıymetli eşinizle ve evladınızla, azdır. Bu ülkenin çocuklarının gözlerinden ve gençlerin gözlerinden aldığım enerjiyi, hissettiğim duyguları kelimelerle ifade edemem. Onun için dünyanın en umutlu insanıyım” sözleriyle dile getirdi.

İnsanların birbirlerine karşı saygısını, sevgisini, inancını, güvenini yitirdiği bu yıllarda Başkan İmamoğlu, gönüllerde umut yeşertti.

GÖNÜL DAĞI

Neşet Ertaş’ın ‘Gönül Dağı’ türküsünü dinlerken, ‘Neşat Ertaş yaşasaydı bu türküsünü Ekrem İmamoğlu için kesin söylerdi’ diye düşündüm.

Trabzon’da, Bayburt’ta, Gümüşhane’de ve Erzurum’da yaşanan sevgi selini, ‘Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez, gönülden gönüle gider yaroy, yol gizli gizli, yol gizli gizli” sözlerinden başka hiçbir cümle açıklayamaz…

İstanbul’dan Anadolu’nun hemen her köşesindeki vatandaşlarla gönülden gönüle bağ kuran Ekrem İmamoğlu’nun gücü işte buradan geliyor…

İnsan odaklı, kadına, gençlere, çocuklara ve hayvanlara yaptığı hizmetler onu her kesimin gözünde kahramanlaştırıyor… Meydanlarda yürümekten zorlandığı kalabalıklar arasındaki gençlerin ve kadınların sayısının çok fazla olması ve olağanüstü sevgisi işte bu yüzden…

İnsanlar artık otobüslerden kafalarına fırlatılan şeylere değil, ellerini tutanlara, gönüllerine dokunanlara değer veriyorlar ve sevginin gücüne inanıyorlar…

Vatandaş kavgadan, adaletsizlikten, hukuksuzluktan, kinden, nefret söylemlerinden, yaftalamalardan, ötekileştirilmekten, kutuplaştırılmaktan bıktı, usandı…

Bu çirkin siyaset dili, yardımlaşma diline, sevgi diline evrildi…

Bunu Millet İttifakı başardı, bunu Başkan Ekrem İmamoğlu başardı…

O yüzden güzel ülkemizde inanıyoruz ki artık ‘HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK’…