Her şey tek kelimeyle; muhteşemdi.
Dünyayı bu “yobaz” denilen şehirden medeniyet ışığı ile aydınlattık.
Bize büyük gurur yaşatan Trabzonspor’a ve medeniyete ışık tutan tüm Trabzonsporlulara ne kadar teşekkür etsek az.
Trabzonspor’un A kadrodaki Yunanistan, Slovakya, Norveç, Fransa, Danimarka, Portekiz, Hollanda, Nijerya, Fildişi Sahili, Yeşil Burun Adaları ve Brezilyalı futbolcuları sayesinde de bugün şampiyonluk sevincini yaşıyoruz. Her birinin ülkesinde Trabzonspor’un, Trabzon kentinin adı manşetlerde…
Tüm dünya Trabzon’u ve Trabzonspor’u konuşurken, bu kadar güzelliğin içinde “Sinek küçük ama mide bulandırır” nitelikte yaşanan bir gelişmeyi görmezden gelmek olmazdı.
Artık hakimiyeti azalan, güçsüzleşen ama küçük de olsa tesirini halen hissettiren o kafa tasçı, ırkçı, çirkin el güzelim kutlamalarımızda maalesef baş gösterdi.
O ÇİRKİN ELİ, YOK SAYMALIYDI...
Trabzonspor’un şampiyonluk kutlamaları afişinde Apolas Lermi ve kemençe virtüözü Yunanlı sanatçı Matthaios Tsahouridis’i görünce çok mutlu oldum.
“Biz büyük takımız, büyük şehiriz, kim akıl etmişse helal olsun” dedim.
Aklıma Bakasetas ve Siopis’in o sevimli halleri geldi.
Fakat Matthaios Tsahouridis’in 19 Mayıs 1919'u sözde 'Pontus Rumlarının Soykırımını Anma Günü' olarak her yıl düzenli bir biçimde sosyal medya hesaplarından andığı, sözde 'soykırım'ı anlatan Genoktonia isimli bir ağıt bestelediği ortaya çıkınca sosyal medyada tepki oluştu.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Trabzonspor'un kupa töreniyle ilgili paylaşılan görselde yer alan sanatçı Matthaios Tsahouridis'e ilişkin bir tweet paylaştı. Twitter'dan Trabzonspor yönetimine seslenen Ümit Özdağ, "Matthaios Tsahouridis 19 Mayıs 1919'u sözde Pontus soykırımı yıldönümü olarak anan bir kişi. Eminim bilmiyordunuz. Lütfen kutlamaya gölge düşürmesin. Fenerbahçeli bir dosttan uyarı" notunu yazdı.
Yunanlı sanatçının bu tarafını bilmiyordum. Acaba sanatçıyı davet eden Trabzonspor biliyor muydu?
Kulüpten bir iki kişi ile görüştüm ve şöyle bir yanıt aldım; “Konuya bu bakış açısıyla yaklaşmadık, müziğin evrenselliği ve birleştirici gücünü destekleyerek Yunanistanlı oyuncularımıza bir jest yapmak istedik ama gelen tepkileri de görmezden gelemezdik” denildi.
Her ne olursa olsun geri adım atılmamalıydı.
Bu büyüklük karşısında ezilen, utanan taraf “Soykırım” fikrini beynine kazıyan taraf olmalıydı.
Biz ne yaptık, gelen tepkiler karşısında bölgemizin sanatçısı Apolas Lermi ile Türkçe şarkı söyleyecek olan Yunanlı sanatçının programını iptal ettik.
Hiç olmadı, hiç yakışmadı!
Halkların arasına nifak tohumu eken zihniyete müsaade edilmemeliydi.
Apolas Lermi’ye tek başına sahne yapması teklif edildi, Lermi bu ayıp karşısında duruşunu korudu ve sahne almama kararı verdi.
Ve şu açıklamayı yaptı; "Bu akşam Trabzonspor kupa töreninde Matthaios Tsahouridis ile beraber planladığımız program bazı siyasi çevrelerin baskısından sonra Trabzonspor yönetimi tarafından iptal edilmiştir. Benden tek başıma sahne yapmam istendi ancak bunu kabul etmedim. Matthaios sahneye çıkmazsa ben de çıkmayacağımı belirttim. Trabzonspor yönetimi Yunanistan bayrağı sallayan 2 futbolcuya gösterdiği anlayışı 2 sanatçıya gösteremedi"
Nitekim Akyazı’daki o muhteşem kutlamalarda her futbolcu kendi istediği şarkılarla sahneye çıktı. Trabzonspor’un sevilen futbolcusu Bakasetas Yunan Müziği eşliğinde sirtaki şovu yaptı, Siopis ise Yunan ezgileriyle horon oynayarak büyük alkış aldı.
“Trabzon’un yayla çocuğu Abdüş’le, Yunanistan’ın 2500 nüfuslu Tihero köyünden çıkan Siopis’ini 90 yıllık bir Trabzon oyunu olan kolbastıda buluşturan kültür, gelenek, hoşgörü…” (@gamzebl’den alıntı)
İşte bu hoşgörüyü aynı bilinçle muhafaza edebilseydik ve o çirkin ırkçı zihniyetteki taraflara müsaade etmeseydik, çok büyük bir ders verecektik. Başaramadık.