Amerika’nın 1920li yıllarında yaşayan çocuklar uzay motifli oyuncaklarla oynarken “Gelecek Uzaydadır” fişinden öğrenirler okuma yazmayı. Sonra o çocuklar büyür, 1950’lerde NASA’yı kurarlar ve 1960’larda da Ay’a giderler. Ay’dan el sallarlar bizim Ali’ye. Ali o sırada 6lı ganyan bayiinde at yarışları izlemektedir. Ve silahını çekip favori atını geçen atı vurur ekranda. Çünkü Ali çocukluğunda silahlarla oynarken “Ali Ata Bak” fişinden öğrenmiştir okuma yazmayı...
Ganyan bayiinden çıkıp ülkemizin sokaklarında dolaşalım biraz. 10 yıldır bir Cumhurbaşkanı’nın diplomasını tartışıyoruz biz. O da sahte mi gerçek mi diye değil. Çok daha kötü. Var mı yok mu diye. Kesin olan şeyleri tartışmakta da üstümüze yoktur hani. Kesinlikle diploma diye bir şey yok. Yok da, olsa ne olacak? Neyi tartışıyoruz ki..? Durun anlatayım..:
İlkokula başladığım günden beri öğrenciliğim devam eder benim. Hiç vaz geçmedim öğrenmekten. Neredeyse yarım yüzyıl oldu. Çeyrek yüzyıldan beri de iki üniversitede paralel öğrenciydim. Birkaç ay önce KTÜ’den bir mesaj geldi. Tam cümleyi unuttum ama, “uzun süre öğrenci harcı yatırmadığınız için kaydınız silinmiştir” gibi bir şeydi. Çünkü ülkede her şey paraydı. Zoruma gitmiş olacak ki kaydım diğerinden de silinmeden bir diplomam olsun istedim. Geçen haftasonu ciddi ciddi sınavlara girdim bu yüzden. Her ders için 20 soru soruyorlar. Derslerden birinin adı Sermaye Piyasaları ve Finansal Kurumlar. Sorularından biri de şöyle..:
9. Devletin finans piyasalarına sağladığı güvencelerin bir sonucu olarak ortaya çıkan sorun aşağıdakilerden hangisidir?
A) Asimetrik bilgi
B) Manipülasyon
C) Ahlaki çöküntü
D) Dışsallık
E) Spekülasyon
Denetim dersinin sorularından biri de şöyleydi..:
11. Aşağıdakilerden hangisi varlıkların kötüye kullanılması ve hileli finansal raporlamayı doğuran temel koşullardan biridir?
A) Risk
B) Baskı
C) Güç
D) Yetenek
E) İstek
9. sorunun yanıtı C seçeneğidir, 11. sorunun da B seçeneği. Demiştik ya diploması olsaydı ne olacaktı diye. Çok basitmiş meğer. Daha fazla ahlaki çöküntü, daha fazla baskı, daha fazla şiddet, daha dazla faşizm. İyi ki diploması yokmuş lan..! Şükredin...
Derdim adamın diplomasının yokluğu değil aslında. Sadece sayısıyla övündüğü üniversitelerin diploma vermek için sorduğu sorulara bakın Allah aşkına. Sorulardaki Türkçe de başka bir sorun ama ona bakmayın...
Hiçbir şey rastlantı değildir hayatta. Başlık rahmetli babamın kavgalarımızda söylediği sözün yarısıydı. Tamamı benim için atasözüdür. Hem de kendi atamın sözü. Tamamlayarak bu haftaki sohbeti de tamamlayalım..:
“Rastgele olsa herkesin olur.” Olmuyor işte. Çünkü hak etmiyoruz...