Sağlıklı toplumlar sağlıklı bireylerden oluşur...
Sigmund Freud
Yarınki referandumda insanların kimi/neyi seçeceğini değil sadece, bu seçimi yaparlarken neleri dlkkate alıp değerlendireceklerini de düşünürken haddimi aşıp insana ve topluma değinmek istedim biraz bu hafta. Tabi ki tek başıma değil, sizlerle birlikte. ..
Gökten indiği sanılan bütün dinler tarafından ilk insan olduğu iddia edilen Adem’den beri bütün insanları sadece parmak izinden mi ayırmıştır zannedersiniz yapan usta. Hepsini sesinden de ayırmıştır. Her kafada iki göz iki kulak iki dudak bir burun bir çene bir yüz yapmış ama hiç birini diğerleriyle karıştırmamıştır. Kısaca durum böyleyken insanlar çoğu şeyi birbirine karıştırırlar ama. Hatta insanları bile...
Her insan bu kadar farklıyken sözde bilim astroloji bile insanları sadece doğdukları zaman aralıklarına göre 12 gruba ayırmıştır. Ben hamsi grubundayım mesala. Uysal duygusal sakin biriymişim güya bilime göre. Biraz da salak. Oysa her şeye sataşan, çok zeki, biraz da ukala inatçı bir anarşistin tekiyim ben. Geçiyoruz..!
Sanki sadece bilim mi sınıflara ayırmıştır insanları. Daha kötüsü insanı insanın sınıflara ayırmış olmasıdır. Hem de paramparça ederek. Beynini bir sınıfa yüreğini başka bir sınıfa koyarak. Ruhunu bir tarafa hayallerini başka bir tarafa savurarak...
Bazen her insan bir sınıf olur bazen bir sınıfa bir sürü insan konur. En çok doldurulan sınıfların başında çıkarcı, bencil, yalancı, yalaka adlı sınıflar gelir. Tabi bu sınıfların şubeleri bile olur yoğunluğa göre. Pembe yalanlar sınıfı, zararsız yalanlar sınıfı gibi. Sayıları az olsa da tecavüzcü, tacizci sınıflarına da koyarız insanları...
İyi sınıflarımız çok azdır ve genellikle boşturlar.
Biraz karıştırdım galiba. Şöyle bir örnekle açıklamağa çalışayım. Gelin bir insana hiç tanımadığı başka bir insanı anlatmağa çalışalım hep birlikte. “Çok dürüst, çok iyi, çok namuslu sıfatlarıyla anlatmamızdan çok daha inandırıcı olacaktır “yalancı, namussuzun biri” sıfatlarıyla anlatmak. Yani şiirden anlamayan birine bir şairi anlatamazsınız, Nazım’ı hiç. Ama bir hırsıza hiç tanımadığı başka bir hırsızı çok kolay anlatabilirsiniz..!
İşte bir toplumun gerçek yüzü burada ortaya çıkar. Çünkü insan kendinde olanlara inanır daha çok. Ve kendinde olanları içinde taşıyan insanları sever Tanrı’yı sever gibi. “Dereyi geçene kadar ayıya dayı diyeceksin” ya da “iti an çomağını hazırla-iyi insan lafının üstüne gelir” şeklinde çoğu kez saçmalayan atalarımız bazen doğru şeyler de söylemişlerdir..: “Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu.”
Ben size arkadaşlarımı söyleyim siz de bana kim olduğumu söyleyin şimdi. Benim şansım arkadaşlarımın çok büyük bir çoğunluğunun başlığa bakarak benim de insanları sınıflara ayırdığıma inanıyor olmamalarıdır. Kendileri görür, kendileri düşünür, kendileri anlar ve kendileri karar verirler. Ve başkalarının iftiralarına da asla inanmazlar...
Gelin siz de inanmayın lütfen. Ergenekon’daki gibi FETÖ’deki gibi tarihe bırakmayın. Sonra “kandırıldım, rabbim de milletim de beni affetsin” diyor taptığınız dünya lideriniz...
Bakın, tarih boyunca bu topraklarda VATAN HAİNİ en çok Nazım Hikmet’e söylenmiştir. Hatta adı bile vatan hainine çıkmıştır. Ve sonra tarih göstermiştir ki;
ona vatan haini diyenlerin hepsinden daha çok sevmişti memleketini Nazım. Daha bir sürü örnek verilebilir. Uzatmak istemiyorum...
Tarih yanılmaz, keşkelerle yazılmaz. Bugün “vatan haini” denilenler de, “vatan hainleriyle kol kola yürüyorlar” iftiraları atılanlar da inanın o yalancı iftiracılardan daha çok seviyorlar bu memleketi. Yani yarın kimi sandıkta bırakıp , kimi sandıktan çıkaracağınıza karar verirken memleketin geleceğini düşünün lütfen...
Çocuklarınızın da...
Torunlarınızın da...
... 0 ...
Nevi şahsına münhasır sıfatının tam karşılığı en uzun soluklu dostlarımdan biri dün sosyal medya hesabından yazmış. Öyle her gün her şeye yazan birisi değildir kendileri. Demek ki tak etmiş canına. Çok kısa ve çok da güzel anlatmış. Umarım anlarlar. Buradan sizlerle paylaşmak istedim..:
Ülkenin yararına olan şeylerde tamamen zıt fikirlere sahibiz.
Normalde o bana demeli ki "sen tam bir geri zekalısın"
Ben de ona demeliyim ki "sen tam bir geri zekalısın"
Normalde olması gereken bu...
Ama o bana diyor ki "sen vatan hainisin"
Yahu ben de bu vatanda yaşıyorum, hainlik yaparak kendi kuyumu neden kazayım. Vatan kötü duruma düşerse ben de kötü duruma düşerim. Olsa olsa ben geri zekalıyımdır, kafam basmıyordur.
Bunu anlamadığın için senin geri zekalılığın tescil edilmiş oluyor...