Millet İttifakı Trabzon Temsilcileri Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez ve İYİ Parti Milletvekili Yavuz Aydın, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Trabzon seçim sonuçlarını değerlendiren İYİ Parti Milletvekili Yavuz Aydın, “Sibel hanım da bizler de iktidar milletvekili olmak isterdik. Önümüzde henüz bitmemiş bir mücadele var. Tekrar o maça çıkacağız ve o maçı alacağız. Bu şehrin dertleriyle dertlenmeye talip olduk. İktidar olup Trabzon’un bütün sorunlarını çözmek istiyoruz. Amacımız bu. Belki mevcudu korumak gibi bir durumla karşı karşıyayız ama parti olarak baktığımız zaman oyumuzu arttırdık ve bir vekil çıkarmış olduk. Ama biz bunu bir başarı olarak görmüyoruz, gelinen noktayı iktidarla taçlandırmak istiyoruz” dedi.
DEMOKRATİK BİR SEÇİM ORTAMI YAŞAMADIK
Seçim sürecinin anti demokratik bir şekilde yürüdüğünü ifade eden Aydın, “Trabzon’da AKP milletvekilleri ile değil, Cumhurbaşkanı ile yarışmış gibi bir görüntüyle karşı karşıya kaldık. Bütün afişlerimizin yanında Cumhurbaşkanı vardı. Biz bu maksatla Parlamenter sistemin gelmesini ve partili olmayan bir cumhurbaşkanı olmasını isteyen bir ittifakız. İktidarın ve kurumların bütün gücüne karşı mücadele ettik. Kolay değildi. Ama bu mücadelenin karşısında milletimiz böyle takdir etti. Cumhur İttifakı’nın seçim sürecindeki söylemlerini anti demokratik buluyoruz. Demokratik bir seçim ortamı yaşamadık. Eşit olmayan şartlarda bir mücadele verdik. Bunu Trabzon halkının takdirine bırakıyorum” dedi.
DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE SEÇİMLERE GİDİYORUZ
İktidar partisinin tüm Türkiye’de oy kaybına uğradığını söyleyen CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, “Seçimin kaybedeni AKP’dir. Biz 14 Mayıs’taki seçimlerden sonra daha da ittifak gücümüzü birleştirerek yola çıkmış durumdayız. Bu süreçte sandık güvenliğini daha fazla sağlayacağız. Çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz. 28 Mayıs’taki seçimlere dünden daha güçlü bir şekilde giriyoruz ve halkımız da bunun gereğini yapacaktır diye düşünüyoruz ve inanıyoruz” diye konuştu.
SANDIK GÜVENLİĞİ
Sandık güvenliği konusunda yaşanan sorunları ve alınan önlemleri anlatan Suiçmez, “Tarihin en bilgisiz sandık kurulu başkanları tarafından seçimler yönetiliyor. Bunun sorunları ortada ama en çok karşılaştığımız hususlardan biri ıslak imzalı tutanakların gereğince tutulmaması, özellikle dışarıdan gelen baskının sandık kurulunun bulunduğu alanların içersine sirayet etmesi, oy atılan bölgeye kadar girilmesi gibi bir çok sorunla karşılaştık. Yasaya aykırı uygulamalar halen devam etmekte. Biz bu dönemde tüm siyasi partiler kendi görevlilerini ve müşahitlerini tekrar tekrar eğiterek, ne olursa olsun hukukun uygulanması konusunda bir çalışma yürüttük. Bu seçimde tüm kamu görevlilerini bir kez daha uyarıyoruz. Hukuka aykırı her işlem nedeniyle haklarında suç duyurusunda bulunacağız. Onların görevi seçmen iradesinin sandığa yansımasını sağlamak, sandıktan çıkan iradenin de seçim sonucuna yansımasını sağlamaktır. Bunu engelleyecek her davranışın karşısında Millet İttifakı’nın tüm partileri olarak güçlü bir şekilde duracağız. Her oyun korunması için çalışacağız” dedi.
CAMİLER SİYASETİN ODAĞI OLMUŞ DURUMDA
İstanbul Sultangazi’deki Cebeci Camisi imamı Murat Gündoğdu’nun cuma namazı hutbesindeki "28 Mayıs akşamı silahlarınızı ayarlayın, benim iki tane silahım ağzına kadar dolu sözlerine tepki gösteren CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, “Bu iktidar maalesef tüm değerlerimizi çiğnediği gibi çok önem verdiğimiz ordumuzu, camilerimizi ve okullarımızı da siyasete sokarak çok büyük bir erezyon yaratmıştır. Hepimiz biliyoruz ki artık camiler siyasetin odağı olmuş durumda. Camileri bırakın ilimizde de gördük, seçim sürecinde de gördük ve halen devam ediyor, bir siyasi partinin milletvekili adayı bir okulda okuma programı çerçevesinde öğrencileri toplayarak bir siyasi çalışma yapmıştır. Camide olan olay çok üzücü ve düşündürücüdür. Ben orada bir vatandaşımızın ve devamında da birkaç vatandaşımızın tepki göstermesini çok önemsiyorum. Orada imamlar camilerin kutsallığının altına sığınarak gerçekte İslam dinine uymayan söylemleri iktidar lehine acımasızca kullanmaktaydılar. Bir imamın savaşa çağrı yapması çok düşündürücüdür. Gelinen noktada her vatandaşımızın can güvenliğinin ne kadar tehlike içinde olduğunun göstergesidir. Soruşturmayı sadece diyanet işleri başkanlığının açması yetmez, savcılar hemen harekete geçmelidir, bu zat görevden uzaklaştırılmalı ve ağır bir cezaya çarptırılmalıdır” dedi.