Yaşanan pandemi süreci nedeniyle küresel anlamda zor günler yaşandığını belirten İmamoğlu, "Tüm bunlara rağmen, etkin finansal yönetim kararlarımızın sonucu olarak, bugünün verileri ışığında, 2020'de neredeyse bir denk bütçe başarısı elde ettik diyebiliyorum" ifadelerini kullandı.2020 tablosunda kendilerini en fazla zorlayan faktörün, önceki yönetimin, İBB'ye yüklemiş olduğu 5,8 milyar TL ticari ve 2 milyar Euro'nun üzerindeki finansman borçları olduğunu vurgulayan İmamoğlu, "2020 Ocak ayında 6,6 TL olan Euro'nun Kasım başı itibariyle 9,1 liraya yükselmesinin 16 milyon İstanbulluya yüklediği ek borç yükü, 5,4 milyar Türk Lirası'dır" bilgisini paylaştı. İmamoğlu, bu rakamın, tüm İBB kadrolarının maaşlarının yaklaşık 3,5 yıllık toplamına denk düştüğüne vurgu yaptı.2021 yılı bütçesini, İstanbulluların, beklenti ve taleplerini dikkate alarak hazırladıklarını vurgulayan İmamoğlu, "Toplam bütçe gelirlerimizi 25,5 milyar lira, bütçe giderlerimizi 28,9 milyar lira olarak planladık. 3,4 milyar lira açığımız olacak. 2020 yılı bütçesinde bu açığı 4,6 milyar liraya indirmiştik. 2021 bütçesinde bu rakamı, 3,4 milyar lira olarak öngörüyoruz. 2020 yılının ilk 10 ayında 3,9 milyar lira kredi borç ödemesi yaptık. İştiraklerimiz tarafında 2021 yılındaki toplam bütçemiz 31 milyar lira, öngördüğümüz toplam iştirak karları ise 2 milyar lira olacak. Böylelikle toplam bütçemiz 75,5 milyar liraya ulaşacaktır" dedi. "2021 yılında 28,9 milyar lira olmasını öngördüğümüz gider bütçesinin tam üçte biri yatırım bütçesidir" diyen İmamoğlu, önümüzdeki sene, 11,1 milyar lira civarında net yatırım yapacaklarının altını çizdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kurumun 2021 yılı bütçesinin sunumunu öncesinde, Meclis'te grubu bulunan partilere nezaket ziyaretlerinde bulundu. Sırasıyla CHP, İYİ Parti, AK Parti ve MHP gruplarını ziyaret eden İmamoğlu, herkese sağlıklı ve gerçek gündemler üzerine yoğunlaşılmış bir yıl temennisinde bulundu. Pandemi süreci nedeniyle Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını, Başkanlık koltuğunda yapan İmamoğlu, sonrasında 2021 yılı İstanbul Büyükşehir Belediye Bütçesi'ni sunmak üzere Meclis kürsüsüne geldi.



"Sırt sırta vermeye hazırız"
Pandemi sürecinde kurumsal anlamda yaşanan süreci özetleyen İmamoğlu, "Salgın başladığından beri en yüksek hasta sayılarını, en hızlı yayılma oranlarını ve en fazla vefat vakalarını gördüğümüz çok riskli ve çok zorlu bir süreçteyiz. Bu süreci sadece maske ve mesafe tedbiri ile atlatamayız. Türkiye ekonomisinin motor gücü İstanbul, ülkedeki hasta sayısının yarısını barındırır hale gelmişse, vakit kaybetmeden ciddi tedbirler alınmalıdır. Tüm gücümüzle çalışmaya, hükümetimizin ve yetkili tüm kurulların alacağı hızlı kararları uygulamak için İBB olarak sırt sırta vermeye hazır olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim" dedi."Sorumlu makamları doğru ve güvenilir veriler açıklamaya davet ediyorum
Alınan tüm tedbirlere rağmen, 17 Kasım 2020 tarihi itibariyle, İBB ve iştirak şirketlerinde çalışanı yaklaşık 2000 personelin Covid-19 testlerinin pozitif, bin 322 personelin de karantina altında olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, "7/24 hizmet veren kurumumuzun çalışanlarından ne yazık ki bugüne kadar pandemi sebebiyle 21 arkadaşımızı kaybettik. Bu vesileyle onlarla birlikte, 2020 yılında aramızdan ayrılan 53 çalışma arkadaşımı rahmetle anıyorum. Bu vesileyle salgının kontrolünü yönetmekten sorumlu olan tüm makamları artık doğru ve güvenilir veriler açıklamaya, doğru politikalar ve cesur kararlar almaya bir kez daha davet ediyorum. Daha önce de açıkladığım gibi, sadece İstanbul Mezarlıklar Müdürlüğü'ne defin için gelen ve sağlık kuruluşlarından ölüm nedeni ‘bulaşıcı hastalık' olarak bildirilen vatandaşlarımızın sayısı, Türkiye geneli için açıklanan sayıdan her gün ortalama 50-60 kişi daha fazladır" diye konuştu."Ortak çalışabilirsek, salgının yayılma hızını kesebiliriz"
İBB Bilim Kurulu'nun, kendilerine, 2-3 haftalık bir kapanma gerektiği önerisinde bulunduğunu aktaran İmamoğlu, bu kapsamda 3 gün önce aldıkları yeni tedbirleri Meclis üyeleriyle paylaştı. İmamoğlu, hükümetin salgınla mücadele kapsamında atacağı ek adımlarla paralel olarak, kapanmanın boyutlarının daha da genişleyebileceğini kaydetti. "Hükümetimiz ve Sağlık Bakanlığı'mızla, belediyemiz ortak çalışabilirse, elimizdeki imkan ve araçlarla salgının yayılma hızını kısa sürede kontrol altına almamız mümkündür. 16 milyonun sesi ve temsilcisi olarak vatandaşlarımızın hayat hakkını savunmak adına, bir an önce doğru kararlar alarak hızla harekete geçmemiz gerektiğini hükümetimize, bakanlığımıza ve ilgili karar vericilere hatırlatmayı bir kez daha görev biliyorum" ifadelerini kullandı."Yerel yönetimler hükümetten destek alamadı"
İBB'nin salgının başlangıcından itibaren aldığı önlemler ve yaptığı çalışmaları detaylarıyla anlatan İmamoğlu, "Covid'e karşı mücadele için aldığımız bu ek tedbirlerin İBB ailesine 2020 yılı içindeki ilave maliyeti, 2,1 milyar TL ye ulaşacaktır" dedi. Dünya devletlerinin, pandemiyle mücadele sürecinde, ellerinden gelen her türlü yolla yerel yönetimleri desteklediğini aktaran İmamoğlu, "Bizde ise, en az 1 yıl daha süreceği anlaşılan salgınla mücadelede, hükümetimizin, yerel yönetimlere herhangi bir desteği yoktur. Bırakın desteği, pek çok konuda engelleme ve yok sayma uygulamaları malumunuzdur" şeklinde konuştu. Bu süreçte belediye hizmetlerinin kesintisiz şekilde sürmesini sağlamanın 2020'deki temel öncelikleri olduğunu vurgulayan İmamoğlu, Covid-19 etkisiyle yaşadıkları maddi daralmaları detaylarıyla örneklendirdi. "Tüm bunlara rağmen 2020 yılı bizim için, yeni İBB yönetimi için, önemli bir başarı yılı olmuştur" diyen İmamoğlu, şunları söyledi:"Aldığımız tedbirlerle bilançolarımızı düzelttik"
"Çünkü tüm yatırım ve harcamalarımızı öncelik sırasına göre ve stratejik hedeflerimizle uyumlu şekilde gerçekleştirdik. Covid-19 fırtınasının ekonomideki sarsıcı etkilerini hisseder hissetmez, aldığımız finansal sıkıyönetim tedbirleri ve geniş ölçekli tasarruf önlemleri, gemimizin bugüne kadar sağ salim yoluna devam etmesini sağladı. Etkin finansal yönetim kararlarımızın sonucu olarak, bugünün verileri ışığında 2020'de neredeyse bir denk bütçe başarısı elde ettik diyebiliyorum. Aldığımız tüm bu kritik tedbirler sadece bilançolarımızı düzeltmeye yaramadı; aynı zamanda, bizden önceki yönetimin neden olduğu devasa gelir – gider makasını kapatmamıza da yardım etti. 2020 yıl sonu itibariyle gerçekleşecek olan özet rakamları verecek olursak, toplam gelirlerimiz 19,3 milyar liraya gerileyecek. Giderlerimiz ise 19,5 milyar liraya bağlanacak. Gururla söylüyorum ki, bu kaotik yılın tüm zorluklarına rağmen, 4,6 milyar liralık kredi geri ödemesiyle yılı kapatacağız. Bir başka anlatımla tüm gelirlerimizin dörtte birini, bizden önceki yönetimin hesapsız kitapsız borçlarını ödemek için kullanmış olacağız."
"Meclis, borçlanma onayını geç verdi"
"Geçtiğimiz yıl için öngörülen 4,3 milyar TL'lik iç borçlanma ihtiyacına karşılık, Meclis'imiz bize şu ana kadar sadece 1,6 milyarlık onay vermiştir" diyen İmamoğlu, taleplerine zamanında yanıt verilmemesi sonucunda yüzde 18'ler seviyesinde borçlanmak zorunda bırakıldıklarına dikkat çekti. Meclis'in borçlanma onayını geç vermiş olmasının İBB'ye ve İstanbul'a ek maliyetinin 192 milyon TL olduğunu açıklayan İmamoğlu, "Bu rakam, yaklaşık olarak ilave 48 kreşin yapım bedeli kadardır. Bu maliyetin yanı sıra, bütçemizde öngörülen borçlanmayı alamadığımız için, ‘Sermaye Giderleri' kalemindeki, yani yatırımlar kalemindeki gecikmelerin getireceği potansiyel fiyat artışı ise, 400 milyon TL'nin üzerindedir" bilgilerini paylaştı."Kaynakları doğru kullanarak, işlerin durmasına izin vermedik"
Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, eldeki kaynakları doğru kullanarak işlerin durmasına izin vermediklerini belirten İmamoğlu, "İBB ve iştirak şirketleri olarak İstanbul'un her yanında ciddi ve büyük yatırımlar yapmaya devam ettik" dedi. "Meclisimizin her kararına saygı duyuyoruz" diyen İmamoğlu, "Özellikle siyasi gerekçelerle verilen kararların ve rasyoneli olmayan geciktirmelerin asıl faturasının bize değil, 16 milyona çıktığının anlaşılması için bu rakamlara özellikle değiniyorum. Benzeri şekilde, bizden önceki yönetimlere cömertçe kullandırılan gayrimenkul satışları ile ilgili olarak Meclis'imizin sergilediği engelleyici tavırların, şehrimize maliyetinin de son derece yüksek olduğunun altını çizmek isterim" uyarılarında bulundu."1 milyondan fazla haneye yardım ettik"
2020 yılında kıtlaşan kaynakları her açıdan çok iyi kullandıklarının altını çizen İmamoğlu, örnek olarak, geçmiş dönemde durdurulan, yeni dönemde finans sorunlarını çözerek başlattıkları metro, ulaşım, alt yapı ve çevre yatırımlarını gösterdi. İmamoğlu, sunumunda tüm bu örnekleri detaylarıyla Meclis üyeleriyle paylaştı. Pandemi sürecinde gerçekleştirdikleri sosyal yardım politikaları ve uygulamaya koydukları projelere de değinen İmamoğlu, bu şekilde 1 milyondan fazla haneye yardım ettiklerinin altını çizdi. İmamoğlu, "Bizden önceki yönetimlerin kullandığı sosyal yardımlar bütçesini, tam 4 kat artırarak, hane halkına yaptığımız transferler sayesinde ‘adil bir İstanbul' yaratma sözümüzde tarihi bir yol aldık. Yoksul semtlerde kurduğumuz kreşlerimiz, ücretsiz süt dağıttığımız yüzbinlerce çocuğumuz ve tarımsal destek verdiğimiz İstanbullular da 2020 yılında dokunduğumuz önemli vatandaş kesimleri oldular" diye konuştu. İBB'de liyakate dayalı bir sistemi oturttuklarını vurgulayan İmamoğlu, "Daha düne kadar İBB ve iştirakleri, nasıl işe başvurulacağı bile belli olmayan bir yapıdayken, bugün liyakatin esas olduğu ve en çok çalışılmak istenen kurumlara dönüştü" dedi.
"Finansal borçlar artan kur ile İBB'ye önemli maliyetler yazmakta"
İmamoğlu, 2020 tablosunda kendilerini en fazla zorlayan faktörü de "Bizden önceki yönetimin, İBB'ye yüklemiş olduğu 5,8 milyar TL ticari borcun yanı sıra, 2 milyar Euro'nun üzerindeki finansman borçlarıdır. Ticari borç geç ödendiğinde TL bazında olduğu için müteahhidimizi zor durumda bırakırken Finansal borç İBB'ye her koşulda artan kur ile her gün önemli maliyetler yazmaktadır. Profesyonel bir kadroyla, hesap veren ve sorumlu siyasetçi anlayışıyla, ciddi bir bütçe disiplini başarısı sağladığımız halde, son birkaç ayda dövizde görülen büyük kur artışı, ne yazık ki borç stokumuzda önemli bir yükselmeye neden oldu. 2020 Ocak ayında 6,6 TL olan Euro'nun Kasım başı itibariyle 9,1 liraya yükselmesinin 16 milyon İstanbulluya yüklediği ek borç yükü, 5,4 milyar Türk Lirası'dır. Bu rakam ne demek biliyor musunuz sevgili Meclis üyeleri? Bu rakam tüm İBB kadrolarının maaşlarının yaklaşık 3,5 yıllık toplamı demek" sözleriyle dile getirdi."Türkiye ile İBB'nin başına gelenler, ekonomiyi yönetenlerin aldıkları yanlış kararların sonucudur"
"Kur farkından dolayı hem Türkiye'nin hem de İBB'nin başına gelenler, ‘döviz lobisinin' veya ‘faiz lobisinin' ülkemize saldırmasının sonucu değildir. Ekonomiyi yönetenlerin aldıkları yanlış karar ve yürüttükleri politikalarının sonucudur bu olanlar" diyen İmamoğlu, sunumunu şu sözlerle sürdürdü:"Son yıllarda muteber yüzlerce uzmanın defalarca yaptığı uyarılara kulak verilmediği için, hep beraber ekonomide bir kuyuya doğru yuvarlanıp durduk. O kuyuyu, faiz lobisi veya döviz lobisi kazmadı. O kuyuyu, ekonomiyi beceriksizce yönetenler kazdılar. Ekonominin rasyonaliteden uzak yönetimi, tarihimizde nadiren görülen boyutta Türk Lirası'nın değer kaybetmesine neden oldu. Dış ticaret açığımız büyüdükçe büyüdü. O açık nedeniyle ekonomimiz, döviz kuruna karşı son derece hassas hale geldi. Kur farkı yüzünden hem ekonomik aktörlerimiz hem vatandaşlarımız hem devletimizin ve hem de belediyemizin borçları arttı. Biz, işimizi ne kadar doğru yaparsak yapalım ne kadar tasarruf edip, bizden önceki dönemden devir aldığımız borçları tasfiye etmek için ne denli uğraşırsak uğraşalım; ekonomiyi yönetenlerin yanlışları, İstanbul halkının boynuna 5,4 milyar TL'lik ilave borç yüklemiştir.""Ekonomiyi liyakatsiz kişilerin yönetimine verirseniz bunlar olur"
Yıl başından bu yana, Türkiye'den 14,4 milyar dolarlık yabancı sermaye çıkışı olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, kendi vatandaşlarımızın da TL'ye güveninin kalmadığını kaydetti. "Bu denli yüksek bir güvensizlik oranı, 2001 krizinde bile görülmemiştir" diyen İmamoğlu, "Koskoca ülkenin ekonomisini, liyakatsiz kişilerin yönetimine verirseniz, bunlar olur. Ne yazık ki, son yılların özeti budur. Bu konuda, acilen ama acilen telafi edici politikaların geliştirilmesi şarttır. Bunun için öncelikle; Merkez Bankası'nın para politikasını bağımsız bir şekilde belirlemesi ve serbest piyasa ilkelerine uygun, öngörülebilir politikaların uygulaması esas olmalıdır" şeklinde konuştu."Toplam bütçemiz 75,5 milyar liraya ulaşacak"
2021 yılı bütçesini, İstanbulluların, çeşitli araştırmalarla tespit ettikleri, beklenti ve taleplerini dikkate alarak hazırladıklarını vurgulayan İmamoğlu, bütçe kalemlerini şu sözlerle açıkladı:"Toplam bütçe gelirlerimizi 25,5 milyar lira, bütçe giderlerimizi 28,9 milyar lira olarak planladık. 3,4 milyar lira açığımız olacak. 2020 yılı bütçesinde bu açığı 4,6 milyar liraya indirmiştik. 2021 bütçesinde bu rakamı, 3,4 milyar lira olarak öngörüyoruz. 2020 yılının ilk 10 ayında 3,9 milyar lira kredi borç ödemesi yaptık. İştiraklerimiz tarafında 2021 yılındaki toplam bütçemiz 31 milyar lira, öngördüğümüz toplam iştirak karları ise 2 milyar lira olacak. Böylelikle toplam bütçemiz 75,5 milyar liraya ulaşacaktır."