Artvin'in Hopa ilçesinde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde 31 Mayıs 2011 tarihindeki mitingi öncesinde polisin sıktığı biber gazı sebebiyle fenalaşıp kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümüne ilişkin 13 polisin yargılanmasına devam edildi.
TUTANAKTA İMZASI OLAN POLİSLER DİNLENDİ
Trabzon 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 9.'inci duruşmasında ilk olarak 2011 yılında olay günü Hopa’da ve Artvin’de görevli olan, olay tutanağında imzası bulunan polisler, tanık olarak dinlendi. Tanık olarak dinlenen polislerden bazıları, tutanağı usulen imzaladıklarını belirtti. Mahkeme başkanı, tutanakta yer alan; olay esnasında adı geçen vatandaşların isimlerinin nasıl tespit edildiğini sordu. Tutanakta imzası bulunan o dönem Emniyet Büro Amiri İbrahim Atakul, “Hopa küçük yer, mutlaka tanıyan polisler oluyor” şeklinde cevap verdi. Tutanakta yer alan olayların bazılarını hatırlamadığını ifade eden Atakul, “Olay tutanağı ortaklaşa imzalanan tutanaktır. Her satırını gördüm manasında değil” dedi.
LOKUMCU KALP KRİZİNDEN ÖLMEDİ
2012 yılında Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin Türk Tabipler Birliği’nde oluşturulan bilim kurulu heyetinde bulunan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, duruşmada adli tıp profesörü uzmanı sıfatıyla dinlendi. Metin Lokumcu’nun otopsi raporunda ölüm nedeninin kalp krizi olarak kayıtlara geçtiğini hatırlatan Fincancı, ancak kalp krizine dair bulgu olmadığını söyledi.
Lokumcu’nun maruz kaldığı kimyasal gazlar nedeniyle solunum yolunda yaşanan sıkışma nedeniyle hayatının kaybettiğine dair bulguların daha güçlü olduğunu söyleyen Fincancı, “Otopsi raporunda kalp krizinden bahsediliyor. Kalbin dış katmanında beyaz alan görülmüş. Kalp krizinden bahsedebilmemiz için bu beyaz katmanın kalbin içerisinde görülmesi gerekir. Burada yanlış tanı düşündüren taraf var. Metin Lokumcu’nun kronik kalp hastalığından bahsediliyor. Kalp krizi delili yok, araştırma da yapılmamış. Bunu görebilmemiz için ölüm olayının ardından en az 12-15 saat zaman geçmesi lazımdı. Bunlar mümkün olan çalışmalardı. Trabzon’da olanak vardı ama yapılmamış. Özellikle biber gazının solunum yollarında etkisi olabiliyor. Yüksek bir kan dolaşımında akciğerde sıvı birikintisi olabilir. Bunu düşündüren bir bulgu var. Sağ akciğerin ağırlığı iki kat artmış. Göğüste bir sıkışmadan bahsediliyor. Ne yazık ki bu tür olaylarda ölümlerle karşılaşabiliyoruz. Solunumdaki daralmadan dolayı kalp artık normal kasılmamaktadır. Metin Lokumcu’da tıbbi olarak bir hastalık olduğu bilgisi yok. Olaylar esnasında iki gaz kullanılmış. Birisi (OC)biber gazı diğeri, (CS) plastik gaz el bombası. İki gaz bir arada kullanıldığında solunum yollarında çok ani sıkışma ve ağır akciğer hasarı meydana getirir” dedi.
OLAY TUTANAĞINI KİMİNİ HAZIRLADIĞI BELLİ DEĞİL
11 yıl 8 ay önceki olay tutanağı ile ilgili Metin Lokumcu’nun ailesinin avukatı Meriç Eyüboğlu, “Kimin hazırladığı belli olmayan bu olay tutanağının olay sonrasında düzenlendiğini, altında imzası bulunan 36 kişinin birlikte bir araya gelerek tutanak yazmadığını öğrendik. Sabaha karşı sabah saat 05.00’da polis lojmanlarındaki evlere gidip kapı çalınarak tutanağa imza alındığını öğrendik. Bugünkü tanıklar bizim bilgimizi ve ufkumuzu açacak çok yararlı bilgiler verdiler” ifadelerini kullandı.
BU RAPOR SAYESİNDE DAVA AÇILDI
Duruşma sonrasında düzenlenen basın açıklamasında, Türk Tabipler Odası’nın hazırladığı raporun, toplumsal olaylarda kullanılan gazlarla ilgili ilk bilimsel rapor olduğunu söyleyen Avukat Eyüboğlu, “2012 yılında Metin hocamızın kaybından sonra o dönemde bu kullanılan gazların ölüme neden olduğuna ilişkin başvurabilecek hiçbir yer olmadığı için Türk Tabipler Birliği’ne başvurmuştuk. Türk Tabipler Birliği, dosyadaki verileri inceleyerek bir bilim kurulu oluşturmuştu ve bir rapor vermişti. Bu rapor sonuç olarak Metin Lokumcu’nun ölümü ile o gün maruz kaldığı kimyasallar arasında doğrudan bağlantı olduğunu söylüyordu. Bu rapor bu davanın açılmasında ve bugünlere gelmesinde çok kıymetli ve çok önemli bir rapordur. Türkiye’de bunca gaza maruz kalmış, bu gazlar nedeniyle hayatlarını kaybeden, yaralananlar olmuşken, bunu biz belgeleyemiyorduk. Türkiye için ilk rapordur. İlk kez Metin Lokumcu’nun ölümü için oluşturulan bu rapor ilk bilimsel rapordur. Bugün Şebnem Hocamız geldi, o raporun hazırlayan heyetteki hocalarımızdan birisi olmasıydı. Uzman sıfatıyla bilimsel mütalaasını o raporu anlatmak için buradaydı. Anlattı ve hepimizin ufkunu açtı. Hiç bir soru da cevapsız kalmadı” dedi.
Metin Lokumcu davasının bugün görülen duruşmasından karar çıkmadı. Duruşma yarına ertelendi.