Ben sokakta yürürken, yolculuk ederken, bir mekanda gezerken, kısacası yaşarken etrafımı gözlemlerim. İnsanlar neler yapıyor, mutlular mı? Olaylara tepkileri nasıl. Bunlar bana ilham verir. Bazen o kadar etkilenirim ki gözlemlediğim olayda benim rol modelim bile olabilir kişi. Ama bazen de kusmanın eşiğine getirmiyor değil insanlar. Nereye baksan birbirine aşık olduğunu zanneden tiplerle dolu ortalık. Zanneden diyorum çünkü aşık falan değil bir çoğu. Bazıları boş durmayayım bir sevgilim olsun edasında, bazıları boşluğunda karşısına çıkmış birinin girdabına kapılmış lakin çok sürmeden aklı başına gelecek ve aptallığından dolayı yeni bir boşluğa düşecek. Bazıları da bedensel arzularının peşinden; ha bu gece, olmadı yarın gece diye bir ilişkinin peşinde. Emin ol o geceler uzar gider. Bir çok zamanda ondan alacağın şey yalnızca WhatsApp mesajı olacaktır.
İnsanlar artık her şeyi çok hızlı tüketir oldu. Kişi uzun zamandır sahip olmak istediği şeyleri elde edince bir değeri kalmıyor maalesef. Bir tüketim toplumu haline getirilmeye çalışıldık ve bunu da hakkıyla yerine getirdik. Deli gibi para harcayıp sonra borçları ödemek için eşek gibi çalışıyoruz. Hadi buna alıştık diyelim. Acaba tüketim toplumu haline getirilen dünyalıların, sevgilerini de bu kadar çabuk tüketeceklerini tahmin etmişler miydi?
İlk görüşte aşk olayına inanmam, ilk görüşteki şehvete inanırım. Şu zamanda insanların ilk görüşte aşk diye peşinde koştukları şeyin ömrü pek kısa sürüyor neden mi? Söyleyeyim.
İnsan aşık olduğu birisini
- Sadece, yalnız yatağında düşünmez.
- Sadece dış görüntüsünden etkilenmez.
- Fikirlerini merak eder. Çünkü: insan aşık olduğu biriyle hayatını devam ettirmek ister ve kimse aptal biriyle ömrünü tamamlamak istemez.
- Tavizler verir, her hatasında bir kavga çıkartmak için kenarda beklemez.
- Bir mekan yalnızca onunla oturduğu için gözüne muhteşem görünür….
Daha birçok örnekle devam edebiliriz bu sıralamaya ama benim asıl anlatmak istediğim şeyi yazmam lazım.
Yahu hayatınıza birisi girdiği zaman ramazan davulcusu gibi bağıra çağıra ortalıklarda dolaşmayın gerçekten iğrenç bir durum. Sosyal medyada boy boy fotoğraflarınız, canımlı cicimli samimiyetsiz nameleriniz. Her dakikanızı bildirmeniz, yediğiniz içtiğiniz, vs. Emin ol kimse senin sevgilinle ilgilenmiyor. Çünkü; onunla yaşadığın heyecanın bizde oluşturduğu duygu sadece senin için mutlu olmamız. Ama bunun suyunu çıkarıp senden nefret etmemize de sebep olabilirsin.
Bu yazıyı başkası yazsa ve ben okusam şu yorumu yapardım. Allah’ın eziği sevgili bulamamış, yalnızlıktan intihar etmemek için millete sarıyor. Vallahi derdim! Bu yüzden son birkaç cümleyle meramımı anlatayım.
Gerçekten sevmek sevilmek güzel şey, insanın bunu çevresindekilerle paylaşması da güzel. Düğün dediğimiz şey mutluluğumuzu herkese ilan etmek ve bu heyecanı onlarla paylaşmak değil de nedir?
Ama daha tükürüğünüz denize inmeden aşık oldum, ölüyorum demeyin. Aşkınızı bir sosyal medya malzemesi yapıp, beğeni sayınızı arttırmaya çalışmayın. İnsanların ilgisini üzerinize çekmek adına kalbinizi eskitmeyin. Emin olun bugün sizin için sevinen insanların bazıları size okkalı ve sizi mahvedecek etiketler yapıştırmaktan hiç çekinmiyorlar. Adam akıllı seven insanın mutluluğunu ilan edecek bolca zamanı olacak zaten. Saygılar.